29 Eylül 2013 Pazar

Breaking Bad - Finalden 1 Bölüm Öncesi



Merhaba . Önceki yazımda oyundan bahsetmiştim , bu yazımda da Breaking Bad den bahsederek blog u kodlamadan normal bir blog a çevirmiş gibi oldum . Konumuza gelirsek : Breaking Bad şu ana kadar izlediğim yerli - yabancı ayırtetmeksizin en güzel dizi . Çocukluğumda izlediğim Şirinler i saymazsak başkasının çok da etkisinde kalmadan kendi seçtiğim ve gerçekten çok beğendiğim bi dizi. Lost'u da izledim ama herkes izliyo diye izledim ve sanırım onun için o kadar etkilenmedim ama bu farklı .

Breaking Bad i farklı kılan şey ilk bölümü . İlk bölümde türk dizilerinde yaklaşık olarak 3 sezonda verilen bilgi bir anda verildi ve bu bizim dizilerde olduğu gibi konuları tüketmedi (bknz:Kurtlar Vadisi) . Arada canım sıkıldığında hiç ileri sarmadan ilk bölümü izleyebiliyorum ve sanırım Breaking Bad bitincede izlicem . Bence ilk bölümü sevmeyenler diziyi hiç izlemesin zaten

Her dizi gibi inişleri , çıkışları oldu ve bazı bölümlerinde bütün heyecanı finale sakladılar fakat son sezon olan 5.sezonda tüm sezonları geride bırakıp her bölümü ayrı heyecanlı ve tahmin edilemez şekilde sundular . Dizi bitince 5.sezonu tekrar izlicem ve bu kez ayrıntılara daha da dikkat edicem .

Dizi amerika saatine göre yaklaşık 2.5 saat sonra gösterime giricek ve biticek . Ben ve Türkiyedekiler tabii ki altyazılı gecikmeli izlicez . Keşke altyazısız izleme kapasitem olsaydı , o zaman link falan bulur ben de canlı izlerdim ama neyse beklemek de güzel . Bu yazıyı finali izledikten sonra yazsaydım büyük ihtimalle sonuca bağlı olarak yazım şekillenicekti ama 1 bölüm öncesini izlemiş biri olarak sadece ihtimalleri düşünürek yazıyorum . İnternetteki yorumlara baktığım kadarıyla herkes birbirinden farklı düşünüyo ve en inanılmaz olanı da bunların çoğu mantıklı ve olabilir . Tabii kendi düşüncemi yazmıcam ama yorumların bi tanesinde "uyuşturucu üretmek iyi bişey olmadığından sonunda ya ölücek ya da hapse giricek" diyodu . Ben de bu görüşe katılıyorum . Dizi Türkiyede olsa zaten elli kere Türk polisi yakalardı ya da Walter derin devlete hizmet ediyo falan olurdu çünkü bizde sonunda hep polis ve devlet kazanır , belki onlarda öyle olmaz .


Olaylar o kadar enteresan ve mantıklı gelişiyoki 5. sezondaki Walter White ile ilk bölümdekini karşılaştırdığımızda sanki yeni bi insan ortaya çıkmış . Tabii aynısı Jessie için de geçerli . Yani arayı öyle bi ayarlamışlar ki hiç izlemeyen biri ilk bölümü ve son bölümü izlediğinde bu adamların bu hale gelmesi imkansız der ama aradaki bölümleri izleyince nasıl olduğunu anlamadan adamın değişimini kabullenir. Hatta ben olsam daha da kötü biri olurum bile deniliyo yorumlarda (bknz : Walt Skyler'ı öldür!!) .

Son olarak da uyuşturucudan bahsetmek istiyorum . Sonuçta dizi uyuşturucu (meth) üzerine kurulu . İlk bölümde haberde uyuşturucu baskını görüntülenir ve doğal olarak ne kadar yakalanmış , piyasa değeri ne söylenir . Bunun üzerine Walt bu işe başlamaya karar verir ve olaylar gelişir . Bizde de yaklaşık 1-2 yıl öncesine kadar (zamanı tam hatırlamıyorum) uyuşturucu baskını haberlerinde kaç kg yakalandığı ve piyasa değeri söylenirdi . Ama Breaking Bad den sonra sanırım uyuşturucu teşfikini önlemek ve ülkemizde de Walt ların olmasını engellemek için artık sadece kaç kg olduğu söyleniyo , yani artık piyasa değerini söylemek yok . Braking Bad in etkisinden de olucak ki özellikle yabancı kaynaklı ve özellikle Meth ile ilgili belgeseller izledim ve film daha masum geldi bana

"Breaking Bad'i hiç izlememiş kişi çok şanslısın . Önünde izlenmemiş koca bir 5 sezon var . Keyfini çıkar , unutma senin yerinde olmak isteyen çok kişi var (beğendiğim bi yorum)"


15 Temmuz 2013 Pazartesi

Oyun Tavsiyesi - Bioshock Infinite



Merhaba . Ramazanda kod yazarım , pdf okurum , stackoverflow en çok girdiğim site olarak gözükür derken ramazanın ilk haftası biterken hiç pdf okumadım ve okumamak için bahane de kalmadı.

Ramazandan önce biraz rahatlamak için oyun oynayayım dedim ve internette yorumlara bakarak güzel bir oyun seçmeye başladım . Max Payne 1 - 2 -3 ü oynayan biri olarak o tarz bi oyun aradım ve yorumun bir tanesinde "Max Payne'i sevdiysen Bioshock serisini de çok seviceksin!" yazıyordu . Biraz araştırdıktan sonra Bioshock 1 i indirdim ve ara ara oynuyarak bitirdim . Oyun güzeldi , oynanabilirdi ama haritalar çok geniş olduğu için ne yapıcağını anlamak zor olabiliyodu .

Bioshock 1 i bitirdikten sonra internette oyunun yorumlarını okudum . Bioshock 2 yi oynasam mı yoksa başka bi oyun mu baksam derken Bioshock 3'ün (Bioshock Infinite olarak geçiyo) çok iyi olduğunu gördüm . Normalde türkçe içerikli siteler çok tanınmış oyunlar dışında oyunların video incelemesini yapmaz fakat bu oyunun incelemesini yapmışlardı ve yorumlarda da harika oyun olarak geçiyodu . Bioshock 2 yi oynamadan Bioshock Infinite oynasam mı diye düşündüm fakat hikaye koptuk olmasın , Bioshock Infinite de bişeyleri kaçırmayayım diye Bioshock 2 yi hemen bitirdim. Oyun olarka Bioshock 1 den daha kötü ve hikaye benzer . Sadece biraz oynanış olarak ileri gitmiş

Bioshock 2 bittikten sonra da artık sırada Bioshock Infinite vardı . İndirmesi ayrı bir dert oldu çünkü boyutu 15 - 18 gb arasında ve bunu kurması da vardı . Oyunu Bioshock 2 oynadığım zaman indirmeye başladım ve oyun bitmeden indirilme de bitmişti . Oyunu kurdum ve oynamaya başladım . Bi yerden sonra altyazıları ve konuşmaları takip edemiyince türkçe altyazı yaması buldum ve kurdum .

Hikaye mükemmel , çevre harika , modellemeler ve yapay zeka inanılmaz . Oyuna ilk girdiğimde yaklaşık 3 - 4 dakika hiçbir görevi yapmadım , sadece etrafı izledim . Oyunun bir güzel tarafı da milletin yanına gittiğinizde kulak misafiri olabiliyosunuz . Oyunda bolca paralel evrenden söz edilmiş ve bir evrende sahtekar iken diğer evrende halk kahramanı olabiliyosunuz . Bazı görevlerde birini bulmanız gerekiyo fakat o kişi ölmüş . Yardımcınız sayesinde paralel evrene gidip o kişiyle görüşebiliyosunuz . En son 3. derece evrene girdiğimi hatırlıyorum , belki sayamadıklarım da vardır .

Oyunu son kapattığımda düzgün çalışıyodu . Diğer günü açmaya çalıştığımda açılmadı . Sevgili Microsoft disk taraması yaparken oyundan en az 1.5 GB lık bölümü silmişti . Save dosyalarının yedeklerini alarak oyunu tekrar kurdum ve sonunda bitirdim .

Oyunun sonunda mükemmel bir ayrıntı var ve son ana kadar o ayrıntının farkına varamadım . Yani oyunun herşeyini harika düşünmüşler ve uygulamışlar . Oyunu bitirdikten sonra artık ne kadar etkisinde kaldıysam Credits bölümünün hepsini izlemişim . Bayaa bi ekip çalışmış ve karşılığını da almış .

Bu oyundan sonra yine oynamak için Harry Potter oyununu da indirmiştim fakat Windows onu da silmiş . İnternetten oyuna baktım oynamaya değer mi diye ama Bioshock Infinite e 9.5/10 verenler Harry Potter a 5.1/10 vermişler . Yani vakit kaybına gerek yok diyip vazgeçtim .

Büyük oyunlarla işim bittiğine göre artık yavaş yavaş kod yazmak lazım . Sizin de zamanınız varsa Bioshock serisini oynayın derim (2 yi oynamasanız da olur) .

30 Haziran 2013 Pazar

Pedalımda 5 Ülke - İlkokul Hocam İnci Sarıhan

Merhaba . Önceki yazılarımdan birinde bahsettiğim gibi ilkokul hocam olan İnci Sarıhan ve eşi Soner Sarıhan bisikletle bayaa bi ülke dolaşmışlar ve sonunda bunları kitap haline de getirmişler . Çıkacağını duyduğum an gün saymaya başladım . Çıktığı gün Çorlu'da D&R a gidip geldi mi diye sordum . Ama tabii ki gelmemişti ve gelmesi en azından 1 ayı bulurdu . D&R ın sitesinde ise kitap elektronik olarak satılıyodu ve sanırım daha ucuzdu . Yani o an tabletime indirip okuyabilirdim ama kitabı elime alıp bizzat kağıt kokusu duyarak okumak istedim .

İstanbul a geldiğimde aradan zaman da geçtiği için D&R a bi daha gittim ve yeni çıkan kitaplar bölümünde hemen gördüm ve aldım . Aldıktan sonra 3 gün kapağını bile açmak nasip olmadı . Zamanım hep bilgisayarda geçti , boşa geçti , öyle oldu , böyle oldu derken aldığım gibi poşetin içinde kaldı . Bugün de baktım değişen bişey yok , artık okumaya başliyim dedim . Kitap toplam 186 sayfa ve bugün 80 sayfa okudum .

Şuan da gözümün yorulduğunu hissediyorum . Çok sürükleyici bi kitap ve 5 ülke üzerinden yaşadıkları olayları kategorize etmişler . Çok güzel yazmışlar fakat hangi bölümü kimin yazdığı belli değil . Keşke yazını başına İnci ya da Soner yazsalarmış böylece hocamın yazdıklarını daha rahat seçebilirdim . Şu an da anlayabiliyorum hangisini hocamın , hangisinin eşini yazdığını fakat bunu anlama oranım %70 gibi bişey .

Yazıları okumaya başlayınca birazcık kötü hissetmeye başladım , biraz da umutlandım . Kötü hissettim çünkü hocam kısıtlı imkanlarla dünyayı dolaşmaya cesaret ederken ben ( tanıdıklarım da ) her adımı planlamadan hareket edemiyoruz . Ama bu deli cesaretiyle yola çıktıkları anlamında değil tabii , önceden plan yapıyolar ama planlar ne kadar geçek oluyo orası da değişir tabii . Biraz da umutlandım çünkü inci hoca ilkokul zamanında diğer hocalarla hep taksitli ev eşyalarına bakan , tüketim çılgını bir hoca olarak aklımda kaldı . Şimdi ise yaptığı şey mükemmel ve daha da iyisi başka insanları da buna inandırmış . Artık sponsor bulabiliyor .

Şimdi ise Hamburg a uçmuşlar ve yeni bir bisiklet macerası onları bekliyor . Gelişmeleri facebook sayfasından rahatça takip edebilirsiniz. İstanbul da bi alışveriş merkezinde Hollanda başkonsolosu da bulunmuş , kitabı tanıtmışlar . Videosunu buradan izleyebilirsiniz. O zaman final sınavlarım vardı ve hocamı görmeye gidemedim . Normalde bursa da öğretmenlik yapıyo ve yaz tatillerinde de bisikletle uğraşıyolar . Yani bir sponsor bir organizasyon yapmasa göreceğim yok ama göremesem de onun adına seviniyorum ve bana halaa ders vermeye devam ediyo .

Son olarak kitaptaki bir bölümü paylaşmak istiyorum . Çoğu kişinin "dünyayı bisikletle dolaşıcam" diyen birine vereceği cevap hep olumsuz olur . Başına kötü şeyler gelir , yaralanırsın , hasta olursun , en kötü ihtimalle geri dönemezsin (allah korusun) . Bunları onların çevresi de söylemiş elbet ve işin kötüsü Pakistan gezisinde Soner hocanın (o da öğretmen) arkasında canlı bomba patlamış ve bisiklet sayesinde kurtulmuş . İşte orda onlara bişey olsaydıyı kendileri cevaplamış .

22 Haziran 2013 Cumartesi

Mezun Oldum - Part 1

Merhaba . Geçen ay sadece 1 yazı yazmışım ve eğer ki bu yazıyı da yazmazsam blog iyice kapanmış gibi olucaktı . Tek bi konu yok , ama çoğu konu mezuniyet üzerine kurulu

Mezun oldum . Ne öğrendim , ne kadar öğrendim , ne kadar dost kazandım , ne kadar daha kazanabilirdim , ne yapmak içimde kaldı ... İşte bunların herbiri ve hatta daha fazlası ayrı bi başlık olarak yazılabilirdi ama mezun oldum diyip geçiştirmek istiyorum , hem de bütsüz . Şimdi önceden yazdığım ve "Lanet girsin sınavlara" temalı yazılarımı gönül rahatlığıyla tekrar okuyabilirim.

Okul bittiğine göre artık yeni döneme girdim demektir . Askerliğim olduğu için şu an işsiz muamelesi görmüyorum ama işsizlik de çok güzel bişi . Yani "evladım , çalış , para kazan" diyenler beni fazla etkilemicek . Bu konuda ailem de benim kadar olmasa da rahat . Tek sorun evde olduğum zaman bana verdikleri görevler ve sorumluluklar . Bi de tabii yiğenlerimin sabah erken gelip beni uyutmamaları .

Önümüzde Ramazan ayı var ve her yıl olduğu gibi bu ramazan ayı da çabucak geldi . Bu ayda eğer ki çok iyi bi iş olmazsa çalışmayı kesinlikle düşünmüyorum ve tabii ki askerlik de dursun bi kenarda . Kendime göre mesai saati de hazır gibi . Sahur a kadar çalış , sahurdan sonra uyuyabildiğin kadar uyu ve ramazan sonuna kadar aynı şeyi tekrarla . Hatta şimdiden gaza gelerek pdf leri indirdim ve kendime göre sıraya da koyucam . Yani eğer ki planlarıma göre giderse ramazan benim için verimli geçebilir .

Önümde şu an kesin olan şeyler de var . Mesela okulu okuduğum yer olan Çorlu da evi daha dağıtmadık , yani arkadaşlar orda . Bu ay sonunda bir kere daha ve son olarak çorlu ya gidicem . Ayrıca yine bu ay sonunda (umarım aynı güne denk gelmez) ehliyet sınavım var . Tarihi ne zaman şu an hatırlamıyorum ama öylesine gireceğim bi kpss sınavı da var . Okul hayatı bitti ama sınavlar halaa devam ediyo . Herkesin bi dönem içinden geçtiği gibi benim de içimden kolay olduğu için memur olmak geçiyodu ama ne çalışmaya zaman var ne de düzenli çalışacak sabrım .

Şimdilik olanlar bunlar . Çorlu ile işim tamamen bitmediği için çorludan ve arkadaşlarımdan şuan  bahsetmek istemiyorum .  Ama şu kadarını söylemeliyim sanırım : Çorlu da çok güzel zamanlarım da geçti , özellikle son zamanlarda : Gaza gelip video da kaydettik , bazen sadece kendimiz de söyledik.

1.Video Namık Kemal Üniversitesi birincisi ve aynı zamanda okulun ayrı bi madalya vermesi gerektiği kişi Onur ve muhteşem sesi ( Adam her konuda birinci , sese bakarmısın ) 



2.si video değil , hatta biz değiliz . Çok söyledik , bazıları çok duygulu söyledi (özellikle Yasin) ama Onur yanımızda olmadığından video çekmedik . Yasin alttaki link facebook ta paylaşıcaktı ama unuttu , ya da mantıklı düşünüp vazgeçti 


21 Mayıs 2013 Salı

Tanışmak istediğim 3,5 yazılımcı < Mimar Aslan - Muharrem Taç - Adem Aktepe - Ahmet Alp Balkan >



Merhaba . Mimar Aslan ile ilgili yazım beklenmediği kadar ilgi gördü ve google aramalarında Mimar Aslan ve kitabı hakkındaki aramalarda gerçekten çok üst sırada ve hatta olumlu veya olumsuz yazı yazanlar bile oldu . Bu kadar ilgi çekmesi beni çok şaşırttı . Ben de mayıs ayını yazmadan geçirmemek için bildiğim , facebook dan takip ettiğim ve tanışmak istediğim yazılımcıları yazmak istedim .

1 - Mimar Aslan : Tabii ki ilk sırada olucaktı . Aslında diğerlerinden çok daha sonra tanıdım , daha az eğitim setini , kitabını okudum ve diğer yazılımcılardan daha iyi kod yazdığını düşünmüyorum ama tanışmak ve gerçek halini görmek isterdim . Belki de görsem çok severim , çünkü bende bazen saçma sapan ön yargılar olabiliyo ve belki bu mimar aslan a da denk gelmiştir . Okulumuza gelmesi planlanıyodu , mayıs ayında gelicek diyolardı ama gelicek mi gelmicek mi bilmiyorum . Eğer ki gelirse kesinlikle tanışmak isterim . Ama bu saatten sonra geliceğini zannetmiyorum çünkü mayıs bitiyo ve haziranda finaller var . Hatta bazı üni ler mezunlarını verdi bile . Yani dışarıda bi yerde olmassa tanışacağımız yok gibi

2 - Muharrem Taç : 1 - 2 yerde karşıma çıktı : Android ADT eğitimi (sıkıcı 2 saat) , metrobüs çıkışı . Ama toplamda 5 dakika bile konuşmamışızdır . İlk android kitabım sanırım onun kitabıydı ve ben de "kitabınızda şu şu şu kısımlar eksik anlatılmış , keşke daha ayrıntılı anlatsaydınız" demiştim gülerek , o da yine gülerek (benden fazla gülerek) "memnun kalmadıysanız paranızı şu an iade edebilirim" demişti . 2. olarak da eğitimde tabii ki kimse birbirini tanımadığı için arkalara ve karışık oturuyodu , o sanırım böyle şeylere fazla alışık olduğu için bize "bizde protokol yok , buyrun öne oturun" demişti (tabii ki gülerek) . İşte orda bende bayaa bi iyi izlenim oluşturdu . Geçenlerde de okulumuza gelip android anlatıcaktı ve onun android anlatması gereken saatte biz pınar hocanın programıyla uğraştığımız için sunuma yaklaşık 30 dakika geç girdim ve girdiğimde başkası başka bi konu anlatıyodu . Ben de anlattı bitirdi heralde diye ön sıralarda onu arıyodum . Ama sunumdan sıkılıp facebook a baktığımda karısının ve kızının sütten zehirlendiğini paylaşmıştı . Tabii ki gelemedi , dinleyemedim ve tabii ki tanışamadım . Ayrıca paylaşımında okulumuzdan özür dilemesi yine ona yakışır bi durum . Umarım onunla da tanışma sohbet etme şansımız olur .


3 - Adem Aktepe : "Merhaba , Ben Adem Aktepe . Bugünkü görsel dersimizde ...." . Ne zaman Adem Aktepe nin adını bi yerde duysam ya da görsem sesiyle birlikte bu cümle aklıma gelir . Çünkü ilk programlamaya başlarken büyük bir hevesle eğitim setlerini izliyoduk ve en fazla eğitim seti olan en iyi kod yazıyo gibi bi durum vardı . Herkes birbirine eğitim seti veriyodu ve bildiğin hoca yarıştırıyoduk . Benim favorilerimden başında da Adem Aktepe var . Kariyervideo.com da yaklaşık olarak bilmek istediğim konuların bütün videolarını izledim ve diğerlerini de izlemesem bile eğitim setim var demek için bilgisayarıma indirdim . Tabii şu an onların yerini filmler , diziler aldı ama zamanında çok güzeldi . Şimdi de eğitim setleri çekiyo ve bence çok da iyi yapıyo . Bi ara ben de eğitim seti çekim diyodum ve eğer çekseydim başlangıç cümlelerim kesinlikle onun cümleleri gibi olurdu . Söylemesem daha iyi sanırım ama eğitim setlerini izlediğim zamanki durumu şu andan çok da iyiydi . İşte o hareketsizlik ve kilo benim gibi birçok yazılımcı adayını korkutuyodur . Bi gün Adem Aktepe ile tanışıp "Merhaba , Ben Metin Ögtem . Bugünkü görsel tanışmamızda ... " diye muhabbete girmek isterim .

3.5 - Ahmet Alp Balkan : Sırf bu çocuk yüzünden bu yazıyı tamamen silebilirim , durumun özeti bu aslında . İnternette ya rastgele ya da bi android projesi ( açık kaynaklı ) sayesinde yaklaşık 1.5 - 2 yıl önce buldum . İşte o günden beri her ay en az 2 kere blog unu takip ederim . Hiçbir eğitim seti , kitabı , kod anlatması yok ama yaptıkları , yapıyor oldukları yüzünden tanışmak istediğim birisi . Benden daha fazla gıcık olmuş ve büyük ihtimalle onu tanıyan birisi onun hakkında blog açmış . Çok çalışmış , başarmış ve başarıları devam eden birisi . Linux kullanmayı seviyo , IOS ve Android için daha aktif uygulamalar yapıyo ama Microsoft da işe girdi ve hemen mezun olur olmaz girdi . Staj yaptığı yerler mükemmel , projeleri güzel bir yazılımcı . Sanırım onunla yakın tarihlerde android programlamaya başladık ( blogdan anladığım kadarıyla ) ama onun yazdığı kodları okuduktan sonra 1 hafta kendime gelemedim ve tam olarak şu psikolojiye girdim . Kenisinin ben fazla beğenmesem de "olla.com" diye foursquare a tam olarak rakip bi uygulaması vardı ve bende bi deniyim dedim . Daha sonra "welcome to olla.com" temalı mail gelince cevap yazim , muhabbet olur dedim ama 1 - 2 ergen mesajından sonra mail atmayı kestim . Tanışma ihtimalim çook düşük çünkü Amerikada çalışıyo ve karşılaşacağımızı sanıyorum . Ama karşılaşıp muhabbet etsek iyi olurdu . 

İşte tanışmak istediğim ve inş. bir gün tanışma fırsatını bulabileceğim yazılımcılar şimdilik bunlar . Tabii ki tanıştığım ve mükkemel yazılımcılar da var : Turan Konan , Parvin Gasimzade , Serhat Sarı , Akın Kaldıroğlu , Erdinç Uzun vs .. Hepsinden bişeyler öğrendim , birşeyler kapmaya çalıştım ve sanırım biraz kaptım da .Ve de fark ettim ki hepsi erkek . Ya bayan yazılımcı yok ya da kendilerini tanıtmıyolar . Umarım bi gün ben de çevreme bu konuda yararlı olabilirim 

25 Nisan 2013 Perşembe

Motodev Studio öldü !

Merhaba . Eclipse e tam alışamayan , eclipse de android kısayolları göremeyenler için ilaç Motodev Studio ydu fakat ne yazıkki Motorola desteğini kesti.

Android uygulama geliştirmeye başladığım ilk dönemlerde ne zaman neyi yapacağımı tam bilemediğim için Visual Studio tarzı sürükle bırak mantığında geliştirme ortamı arıyodum . Daha sonra motodev studio yu buldum ve zamanında bana çok yardımcı oldu . Visual Studio kadar olmasa da standart eclipse den çok daha iyiydi ve daha hızlı geliştirme yapılıyodu . Geliştirenin Motorola olduğunu duyunca da aklıma Cem Uzan gelmişti .

İşte o günden sonra geliştirmeleri motodev üzerinden yaptım . Service , Broadcast Receiver , SMS leri okuma gibi temel şeyleri birkaç tıkla hallediyodum . Ama yaklaşık 1 hafta önce artık yeni proje açmada , layoutlarda sıkıntı yapınca güncelleme gereği duydum . Uygulamanın kendi içerisindeki "check for updates" i en az 1 aydır deniyodum ve hiçbir update bulmuyodu . Ben de bari elle güncelliyim dedim ama sitesinde ne güncelleme ne de programın kendisinden bahsediliyodu . Google da kısa bi aramadan sonra kötü haberi onaylı bi şekilde gördüm . Zaten ben de bi ara motodev e ek özellikler ekliyim derken iyice bozmuştum .

O andan sonra standart eclipse e geçmem gerekti ve şu an Eclipse ve Motodev icon ları yan yana duruyo . Android in kendisi , proje dosyaları , herhangi bişey silinmesin diye motodev e dokunmuyorum ama yakında silmek zorunda kalıcam .

Keşke motorola motodev den desteğini kesmese ve android e yeni başlayanlar fazla zormanmayacak olsa . Belki motodev beni birazcık hazırcılığa alıştırmıştır ama o kadar pratikten sonra sanırım motodev olmadan da güzelce kod yazabilirim , ihtiyacım olan tek şey google .

Ben google dan da yeni bi derleyici olmasa da eclipse e daha güzel bi android plugin i bekliyorum fakat google yıllardır yapmamakta ısrar ediyo . Sanırım android in açık kaynak politikasından dolayı motorola gibi başkalarından bekliyo . Eclipse market de birazcık arama yaparsam işe yarar bikaç plugin bulabilirim .

Bi de eclipse in en büyük problemi çok zor açılması ve açıldıktan sonra kendine çok zor gelmesi . Ne Visual Studio ne de XCode da böyle büyük bi problem yok . Denemedim ama sanırım eclipse in son sürümünde de android tam desteklemiyomuş . Yani eclipse de de güncelleme yaparken 2 kere düşünmem gerekicek ama şimdilik bu eclipse bana yeter

Umarım motorola pişman olur ve motodev e tekrar destek verir . Ya da benzer bi derleyiciyi Samsung dan bekliyoruz  , o kadar Galaxy cihaz sattınız biraz da geliştiricileri düşünü artık !!!!

5 Nisan 2013 Cuma

A'dan Z'ye jQuery - Olmuş ama Tam Değil


Merhaba . Bu yazıyı 2-3 gün önce yazmayı planlıyodum ama bu kitapla ilgili hiçbişey planladığım gibi gitmediği için bu yazı da planlandığı gibi olmadı .

Kitabı yaklaşık 1-1.5 ay önce aldım ve kitabı alırken diğer Jquery kitaplarına da ayrıntılı olmasa da baktım ve en iyisinin bu olduğuna karar verdim (kısa tanıtım için tıkla) .  Kitap önce kısa bi javascript ile başlamış , daha sonra jquery ajax , jquery UI , jquery Mobile derken Android ve PhoneGap a bağlamış olayı . Ayrıca kitapta bolca PHP , veritabanı , HTML kodlarını görebilirsiniz . Bazı yerlere çok değinmiş , bazı yerler için sayfa israfı yapmış ama genel olarak iyi .

Kitabı almak için baktığımda yanında CD göremedim . İçinde illaki yazılan kodlar için link vardır dedim ama onu da bulamadım . Sonra bu adamlar kitabı satmak için bilerek kodları vermiyo , mecbur kitaptaki kodları yazıcaz dedim ve kitap - bilgisayar arasında bayaa bi yol yapmış oldum . Daha çok gece çalıştığım için ışığa göre oturmam gerekti falan . Yani 0 derece olan gözümün nimetlerinden sonuna kadar yararlandım . Amaa şu kitabı internette ariyim , size link verim diye kitabı google da ararken kodları indirmeye yarayan link gördüm . Yani kitap bitti , kodların bazılarını yazdım - denedim , bazılarını sadece roman gibi okudum ve her şey bittikten sonra linkleri bulmuş oldum . Keşke kitapta yazsalardı linki . Bi de şu çakallığı söylemeden geçemicem . Sitede kodları indirmek için size bi soru soruyo . "jQuery Kitabınızdaki 1. Bölüm 1. Paragrafın ilk kelimesini giriniz." İndirmek isteyenler için cevap : "Kitap"  . Bu kodlar niye bu kadar değerli anlamıyorum . Sanki örnek kodları indiren kitabı almıcak!!


Kodları elle yazdığım için bitirme süresi çok uzun oldu . Bazı yerleri okuyup geçmek zorunda kaldım . Kitap genel olarak güzel anlatıyo fakat bazı bölümde verilen kodlar denildiği gibi çalışmıyo . Basit hatalar var , kitaptakinin aynısını yazim , çalışsın diyenlerin şevki kırılabilir . Bazı jquery fonksiyonları sadece anlatıp geçilmiş . Nasıl kullanılır , niye kullanılır , parametreler ne işe yarar söylenmemiş . Ama kitaptaki bilgiler internette birleşince ortaya güzel şeyler çıkıyo . 

 Javascript , php , veritabanı , html üzerinde ağırlıklı olarak durulmamış . Kısaca anlatıp geçmek tercih edilmiş . Kitabı tam olarak anlamak istiyosanız bunları temel olarak bilmeniz gerekiyo . Yoksa kitabın yaklaşık 1/4 ünden bişey anlamazsınız .

Jquery mobile kısmı benim kitabı gerçek alma sebebim ama istediğim şeyleri bulamadım . 1-2 temel şey var ve bu bütün projelerde var . Mesela adam sadece 1 label göstericekse illaki "header , content , footer" kısımlarını ekliyo ve bu kodlar en az 10 satır. Onun yerine başta bunları anlatıp ilerisinde parça kod olarak verilse sayfa sayısı azaltılabilir , daha çok konu anlatılabilirdi . Ama Türkiyede ne kadar sayfa , o kadar para gibi bişey var sanırım . Tabii bu kitabın fiyatına da yansıdı . Dediğim şeyler yapmılmış olsa kitap 500 sayfadan 350 sayfaya rahat bi şekilde düşebilirdi . Ama yazarın tercihi diyip geçmek gerek .

Jquery mobile dan sonra Eclipse ve Phonegap kısımları var . Ben javascript ile cross platform mobil uygulama yazmayı tam olarak mantıklı bulmadığım için o kısmı atladım . Ama o kısım da hızlı geçmiş . Zaten Eclipse e android SDK sı kurmak başlı başına 5-6 sayfa .

Sonuç olarak kitap yararlı oldu ama beklediğim gibi beni "aydınlatmadı" . Biraz daha pratik yapmış oldum . Bi de yazar jquery kütüphanesini kullanmayı değil fonksiyonları kullanmayı anlatmış . Yani jquery API sine bakınca yeni fonksiyonları tam olarak anlayamadım . Dreamweaver da otomatik tamlamlamayı tam olarak desteklemediği için kodları kolayca yanlış yazabilidim . Bayaa bi yerde debugging için alert verdirmem gerekti . Fakat kitabı bitirince anladım ki ben javascript , php , html yazmayı sevmiyomuşum . Ne yazıkki bu da değişmedi ama en azından 1-2 tane jquery ve özellikle jquery mobile pdf si bitirme hedefim var . PDF leri indirdim , şimdi seçim yapmam gerekli.