12 Aralık 2012 Çarşamba

1 Yıldır IOS Geliştiricisiyim


Merhaba . Apple dan gelen "Renew your iOS Developer Program membership" maili ile geliştirici hesabı üyeliğimin yenilenmesi istendi. Bu da demektir ki 1 yıldır resmi olarak IOS geliştiricisiyim. Bu mail 28 kasım da geldi ve dün (12 Aralık ) günü de işlemleri halledip Apple a geliştirici parasını ödedim ve az saat önce de geliştirici hesabımın yenilendiği maili geldi.

1 yıl önce büyük bi heyecanla geliştirici olmak için düşünürken şimdi 1 yılı tamamlamanın haklı gururunu yaşıyorum sanırım. Mail geldiği an aklıma IOS için harcadığım 1 yılda yaşadıklarım geldi. Bana kazandırdıkları , kaybettirdikleri , hatırlattıkları , yeni hedefler , amaç gibi görünen araçlar falan filan ...

Öncelikle kazandırdıklarına gelelim : İlk olarak maddi kazancından bahsedim . Apple a geliştirici olmak için 99$ ödemek gerek ve "acaba boşuna mı gidicek" diye düşündüm tabii ki . Ama bilgisayar ve türevleri konusunda rahat para harcayan ben sanırım bu konuya fazla yoğunlaşmadım ki hemen gönüllü olarak ödeme yaptım . 1 yıl için 99$ ödedim ama az önce baktığım kadarıyla bunun kat be katını kazanmışım (tabii ki rakam vermicem) . Yani o konuda zararda değilim.
Ama daha da önemlisi manevi katkısı : Bunu zaten bi yerde "Iphone geliştiricisiyim" (IOS denince anlaşılamayabiliyo) dediğinde anlıyosun , çünkü Türkiyede özellikçe çevremde IOS geliştiricisi çok ama çok az . Ayrıca "Android biliyorum " diyerek başvurduğum şirketlerden cevap zor gelirken "IOS geliştiricisiyim" dediğim şirketler sağolsunlar bana staj konusunda yardımcı oldular ve hatırı sayılır bir yüzdeyle şirketlere kabul edildim ama tabii ki 1 şirkette staj yaptım. Aynı özeni iş başvurularında da bekliyorum.

Kaybettirdikleri : Aslında kaybettirdiği olarak görücek bişey yok gibi .En azından şimdilik . Çünkü IOS konusunda ilerlemek istiyorum ama ileride "lanet olsun , nerden bulaştım" dersem o zaman bana bişeyler kaybettirmiş olucak.

Hatırlattıkları : Yeni bir dil öğrendiğim için Erdinç Hocanın derste anlattığı ve benim de "çok saçma" dediğim şeyleri hatırladım . Ben adam sadece bize C# anlatıyo zannederken adam bize alttan alttan mantık anlatıyomuş. İşte o mantıkları hatırlamak , kullanmak bende bi geriye dönüş yaşattı biraz.

Yeni Hedefler : Yeni bişiler öğrenmek , yeni ortamlar görmek yeni hedefleri de beraberinde getirdi. Önceden "bi site açim onunla uğraşim" derken artık başka şeylerin de olduğunu görüyorum.

Amaç gibi görünen araçlar : Hiç unutmam kariyer.net de iş ilanına bakarken IOS geliştiricisi aranıyodu ve ben de ilana bakim demiştim. İlanda işe giren kişiye son model Macbook pro vericeklerini söylemişlerdi ve ben sırf o bilgisayar için o işe girmek istiyodum . Şu an bana çok saçma gelen bişi çünkü o özelliklere yakın bi Macbook um var ve sanırım hevesimi aldım ama o zaman gerçekten sırf onun için o iş bana çok çarpıcı gelmişti (şirketin adı halaa aklımda) . İşte bu 1 yılda amaç edindiğim şeylerin bazılarının araç olduğunu gördüm ve sanırım şimdi de amaç olarak gördüğüm şeyleri ileride araç olarak görücem. Gittiği yere kadar artık.

1 yılı IOS konusunda iyi geçirdim ama tabii ki daha iyi geçirebilirdim . Çünkü her zaman daha iyi yapılabilirdi. Sanırım küçük bi çapta da olsa kutlamayı hak ettim

19 Kasım 2012 Pazartesi

Steve Ballmer - Bilişme Tepki Olarak Doğdum

İşte gördüğünüz bu adam Microsoft u yönetiyo...
Normalde ne Steve Jobs ne de Bill Gates ne de bir başkası için böyle şeyler yazarım ama bu adam gerçekten de blogumda yer almayı hak ediyo.

İşin başına dönücek olursak...


 Windows 8 ve Windows Phone 8 in tanıtımını en az 2 hafta önce bilgisayarıma indirdim ve gözümün önünde olsun diye masaüstüne koydum. Bugün de sınavdan çıktıktan sonra "film izliyim bari" dedim ama bilgisayarımda neredeyse hiç film yoktu ve ben de bari Microsoft un sunumunu izliyim dedim ve izledim.

İlk olarak gözüme çarpan şey tabii ki Steve Ballmer (genel olarak).Microsoft un CEO su olarak bu sunum onun ve şirket için çok önemli ama adam o kadar da özen göstermemiş. Benim fark edebildiklerim :

Giydikleri : Giyim - kuşam dan fazla anlamayan biri olarak milletin ne giydiğine bakmam. Ama bu sunumda giydikleri gerçekten de görülmemezlikten gelinicek gibi değildi.Sanki adam sunuma değil de pikniğe gelmiş gibiydi. Giyim konusu aslında fazla kurcalanmaması gereken bi konu çünkü iş hayatı diyince hep takım falan akıla gelir. Ama bu nedir yaa (Keşke tam olarak görebilseydiniz , o zaman hak verirdiniz.)




İkinci olarak ise konuya hakimliği : Microsoft büyük şirket olduğu için doğal olarak birçok şirketle çalışıyo ve Microsoft ürünleri birçok cihazda çalışıyo. Bu şirketlerden büyük olanların ürünlerinin yeni Windows ile tanıtmak tabii ki bu adama düşüyo.Ama sanırım konuya tam hakim değil ki ekran geçişleri , zoom , swipe , gesture ları tam yapamadı ve bazen 3-4 kere denedi.


Bağırarak bişeyler anlatma : Normalde uygulanan yöntem normal olarak anlatmak , güzel ya da mükemmel özellikeri daha bi vurgulayarak anlatmak . Ama bu adam normalde sesli konuşuyo (rahatsız edecek derecede) , güzel özellikleri anlatırken bağırıyo (küfür yiyecek derecede) , mükemmel özellikleri söylerken de böğürüyo (insanlıktan çıkarcasına). Yüksek sesle konuşmak özgüven göstergesi falan diyenler bi de bu adamı dinlesinler. Ama her konferansta sıklıkla söylenen "we are so excited..." ile başlayan cümlenin hakkını veriyo. Resim de bunun göstergesi. Videoyu izleyenler bana sonuna kadar hak vericek.




Gerçekte nasıldır bilmiyorum ama bu adam bana diğer yöneticilerden daha samimi ve açık geliyo.İşte böyle açık birisinin sözleri acaba şirket içinde ciddiye alınıyomudur. Acaba ona akıl hocalığı yapan birileri , onun bu gazını alan birileri varmıdır gerçekten merak ediyorum. Çünkü bu halleri , bu adamın potansiyel özürlü olduğunu gösteriyo. Böyle birisi acaba şirket kötüye gittiğinde çok büyük kararlar alabilir mi.. Eğer ki iş hayatında da bize göründüğü gibi içtense ve gerçekten de bu kadar eğlenceliyse şirketi gerçekten batma seviyesine taşımaz zaten. Çünkü normalde bir şirket yönetisine bir TV programında sorulmaması istenen soruları bu adama amele bir kişi bile sorabiliyo ve karşılığında da tatminsel bir cevap alabiliyo. İşte size başka bir örnek.




 Eğlenceli ve soru sorulabilir birisi olarak diğer platformlara da açık birisi.Gittiği bir üni. de bir öğrenci "Mac imi imzalarmısınız ? " diye sorduğunda ortamdan uzaklaşmadı ya da hayır diyip azarlamadı. Normalde yöneticilerden beklenmedik bi hareket yaptı ve işin içine mizah da katarak macbook u imzaladı. (Keşke ben de imzalatabilsem) . İşte o video ve tabii ki videonun youtube sayfasındaki ilk 2 yorum çok güzel

 


İşte bu adam bilişim dünyasının yaklaşık yarısını yönetiyo ve bilişim dünyasına tepki olarak mı doğdu , yoksa bilişim dünyası gerçekten böyle birisini mi bekliyodu emin değilim. Ama şu ana kadar adamda "star" ışığı göremedim. İşte onun için burada yer aldı , yani aramızdan biri gibi.

Son olarak da Steve Ballmer ın efsanevi videosuyla kapanış yapmak istiyorum. İlk oynadığı Windows reklamı. O zamandan belli etmiş kendini. Umarım bi gün bi yerde bu adamla karşılaşırım ve umarım 10 dk muhabbet etme şansımız olur.


 



2 Kasım 2012 Cuma

Vakıfbank ın "0" Güvenlikli Sistemi


Merhaba. Gereğinden fazla bankada hesabım var ve bu hesapların çoğunu kullanmıyorum bile. Çoğu yılda 1 ya da 2 kere işime yarıyo o kadar. Bunlardan biri de Vakıfbank ve ben de kışlık elbisesinde para bulan kişi sevincini yaşamak için hesabımı kontrol edim dedim. Ama gel gör ki şifreyi hatırlayamadım. 1. deneme , 2. deneme derken hatırlamayacağım iyice ortaya çıktı ve ben de boş vaktim olduğu için şifremi öğrenim dedim.

Şifreyi unuttum ve büyük ihtimalle yenisini vericeklerdi. Bankaya girdim ve müşteri temsilicisiyle görüşmek için sıra numarası aldım. Sıra bana geldiğinde şifremi unuttum dedim ve benden banka kartı ile kimliğimi istedi ve "telefonun yanında mı" dedi. Telefonum zaten hep yanımda (ayrı bi isyan konusu) ve doğal olarak istediği şeyleri verdim. Benim işlemlerimi yaparken ben de tabii ki ekrana bakıyodum. Sonuçta tam olmasa da bilgisayar mühendisiyiz ve bizim de edicek 1-2 lafımız var .

Ekrana bakarken ilk güvenlik hatasını gördüm.Kullanılan işletim sistemi : Windows XP . Bu işletim sisteminin güvenirliliği zaten sıkıntı , yani hemen virüs bulaşabilir ve en önemli kısmı ise XP ye artık Microsoft destek vermiyo. Yani yeni çıkan bi virüs karşısında Microsoft un Windows XP kullananlar için tek dediği şey "Ne haliniz varsa görün!". Tam emin değilim ama sanırım bilgisayarda antivirüs yoktu. XP yerine windows 7 ya da daha da garanti olarak Linux (belki Pardus) kullanılabilirdi.Daha da kesin çözüm ise paket program kullanmak.

İkinci en büyük saçmalık ise tarayıcı olarak Internet Explorer 6 kullanılması. Internet Explorer ın 10. versiyonu çıktı ve bir sürümden sonra zaten XP desteklemiyo. IE6 bi zamanlar internet cafe lerde popülerdi ve tabii ki çok yavaş. Benim işlemleri yaptığı sırada yaklaşık olarak her 3 işleminden 1 inde tarayıcı donuyodu ve bu beni kanser edebilecek bi durum.

Bir büyük saçmalık ise yavaşlık. İşlemler olurken sayfa o kadar geç yükleniyoki neredeyse 56K modem hızında.Normalde işlemlerin çok hızlı olması gerekir ve işlemler biraz bile yavaşladığında "acaba server ile client arasına biri mi girdi" diye şüphenilmesi lazım. Ama ben "internet çok yawaş heralde" dediğimde sayın müşteri temsilcisi "karşı taraf geç cevap veriyo " dedi.Yani o da bu duruma çoktan alışmış ve kabullenmiş.Yani aradaki konuşmaları birisi izliyomu dinliyomu kimsenin umrunda değil.

Güvenlik konusunda çok fazla "uzman" sayılmayacak biri olarak benim o sisteme yapabileceklerim : keylogger tarzı uygulama ile müşteri temsilcisi , kredi kartı , banka kartı , falan filan şifresi ele geçirmek.
Ağ bağlantısını izleyerek de aynı şeyler kolaylıkla izlenebilir. Bunun için güvenlik görevlisi ile biraz muhabbet kurmanız yeter artar bile.
Bu yazdıklarım Vakıfban Kağıthane Şubesi için geçerli ve sanırım diğer Vakıfbank şubelerinin de bu şubeden hiçbir farkı yok. Eğer ki Vakıfbank tan 100.000 kredi kartı bilgisi ve şifresi çalındığında o listede yer almak istemiyosanız Vakıfbanktan kurtulmaya bakın.

Ayrıca bir başka düşüncem ise Vakıfbank ın güvenlik için hiçbirşey yapmadığı . Eğer ki Vakıfbank tan herhangi bir yetkili bu yazıyı okur ve sistemlerinin ne kadar güvenli olduğunu anlatan bir "otomatik mail" atmak isterlerse mail adresim : metinogtem@gmail.com

Bu arada sonuç olarak söylemeyi unuttum. Bütün bu işlemler sonunda eski şifrem telefonuma mesaj olarak geldi ve mesaj geldiğinde Internet Explorer sayfası donmuştu ve müşteri temsilcisi bana "hee . Tamam geldiyse sorun yok. Burda ben göremiyorum" dedi ve "kolay gelsin " diyerek oradan uzaklaştım ve hesabım boşmuş :(

1 Kasım 2012 Perşembe

Windows 8 ve Yazılımcı Pazarı


Merhaba . Şu an normalde yüzlerce sayfa pdf okumam gerekiyo ama ben kendimi boş bişi yapmadığıma inandırarak pdf okumamak için bunu yazıyorum.

Konumuza gelirsek. Windows 8 ilk olarak Steve Balmer (bu adam ayrı bi yazı konusu , herşeyiyle) ın ağızından kaçtı ve Microsoft tan anında bi yalanlama , düzeltme , kıvırma açıklaması geldi. Ama sonunda Windows 8 çıktı. Windows 8 bildiğimiz Windows lardan değil çünkü artık bir Market i var ve bence bu market olayı bile sadece Windows 8 in çıkma amacı olabilir. Bu market sayesinde insanlar MAC , IOS , Android de olduğu gibi uygulama satabilecek , yayımlayabilecek falan filan .

Bir diğer şey ise windows 8 in fiyatı . Normalde Microsoft her windows çıkardığında fiyatı saçma bir şekilde yüksek koyar ve şirketler bu windows u orjinal kullanmak zorunda olduğu için Microsoft tonlarca para kazanır. Yani burda denmek istenen şu "Şirketler mecbur orjinal alcak , bireysel kullanıcılar orjinal almassa sorun değil , alırsa da bedavadan para gelmiş olur". Ama bu windows sürümünde bundan vazgeçtiler ve daha çok bireysel e yönlendiler. Olması gereken de bu zaten . Şimdi sitelerinde yer alan bir "hata" yüzünden haftalardır windows 29TL ye alınabiliyo. Bu hata bence hiç inandırıcı değil.Aslında bi hata değil de gizliden promosyon bence.

İşte burdaki amaç geliştirici kazanmak . Yani eğer ki uygulama market in varsa bunu dolduracak insan da lazım. İşte bunlar da geliştiriciler.Piyasada birçok geliştirici var ve bunlar hem çalıştıkları kurum adına hem de kendi adlarına uygulama geliştiriyolar ve şirketlerin bu insanları kendi platformları için uygulama geliştirmeye yönlendirmesi lazım.Microsoft da bu yazılımcı pazarında kendi platfromuna uygulama geliştiricek adam arıyo ve bu da bir şirket için çok doğal.

Ben de bi geliştiriciyim ve yazılımcı pazarında stand ın önünde olmasa da arkaya yakın bi yerde yerim var. Bütün platformlara da aynı ciddiyetle uygulama geliştiremeyeceğim için Microsoft un bir "Moco" su olması gerekiyo.Şu an için Microsoft un Windows 8 ine uygulama geliştirmedim ve şu an için öyle bir planım da yok .

Çünkü :
1) Microsoft biraz geç kaldı . Benim şimdi daha çok odaklandığım Android , IOS gibi platformlar var ve bunlarda kendimce yeterli bi seviyeye gelmem lazım . Yani durduk yere vakit ayıramam .
2) Android ve IOS kendini uygulama marketi (AppStore) olarak gerçekten kanıtladı ve Windows 8 daha yolun başında. Microsoft a da o kadar bağlı biri olmadığım için bu kendini kanıtlama sürecinin içinde olamam.
3) Çok saçma olarak Visual Studio paralı (yersen) . Android geliştirirken Eclipse , IOS geliştirirken XCode bedava ama Microsoft efendi uygulama geliştirmem için de para istiyo.

Görüldüğü gibi artık olaylar uygulama marketlerine döndü. Hatta şöyle bişey bile dendi : "Windows 8 zaten markettten para kazanıcak . O 29 TL yi de bi sonraki versiyonlarında almayabilir, Bedavaya verebilirler".

İşte Windows 8 in çıkmasıyla beraber şirketler bu yazılımcı pazarına daha fazla saldıracak ve kendilerine bağlı yazılımcılar arıcaklar. Bize de "oooo piti piti" yapmak kalıyo.

23 Ekim 2012 Salı

Defterde kod derlemek . Dikkat Android içerir !


Merhaba . Ne zamandır bişiler yazmıyodum , bişeyler yazim mantığıyla düşünürken aklıma okulda gördüğüm bi olay geldi ve yazim dedim.

Okulda bu sene sadece 4. sınıflara ders olarak Android programlama gösteriliyo.  Normalde dersin adı Android ya da programlama değil ama hoca kendi insiyatifini kullanarak derste Android anlatıyo ve bence çok da iyi yapıyo . Aslında bu dersin 3. sınıflara da gösterilmesi gerekir ama neyse , o ayrı bi konu.

Dersin sanırım 4. haftasıydı ve ben de kendimce Android in başlangıç kısımlarını bildiğim için derse gitme ihtiyacı görmedim .  Ama 1 aydır derse girmediğim için de "bakalım derste neler oluyo" mantığıyla derse girdim. Hoca gerçekten çok iyi birisi , pratikte işe yarayacak şeyler anlatmaya çalışıyo. Yani ilk izlenim olarak benden bayaa bi artı aldı. Dersi anlatırken doğal olarak kaynak takip ediyo ve yine doğal olarak gösterdiği şeyleri kod üzerinde deniyo . Buraya kadar herşey normal ve bizim üni ye yakışmayacak şekilde güzel

Ama işin ilginç tarafı sınıf arkadaşlarımın bazılarının (isim vermicem) kodları deftere yazması ve gerçekten çok ciddi biçimde yazması. Bazıları bilgisayarını getirmiş ve kodları doğal olarak yazmak ve aynı anda sonuçlarını hocanın sonuçlarıyla karşılaştırmak istiyo. Ama bi de "Onur" başta olmak üzere deftere kod yazanlar var ki ilk anda çok acayibime gitti . Çünkü ben kod yazarken hep otomatik tamamlama özelliğini kullanıyorum ve kodların çoğu kısmını da tam olarak söylemem çünkü gerek yok Eclipse benim yerime tamamlıyo . Sırf otomatik tamamlama özelliği kötü olduğu için Javascript ve PHP de soğumuştum . Bir de Android de fonksiyonlar gerçekten de çok ucun ve tasarıma bağlı olarak kodlar değişiyo . Yani bunları birleştirince deftere kod yazmak "yazıyı bulup , roman yazmaya benziyo"

Tabi ki doğal olarak yapılması gereken dersi Bilgisayar Lab ında yapmak . Ama bizin okulun bi saçmalığı olarak dersler klavye başında değil de defter başında yapılıyo. İşler böyle olunca bilgisayarını getiren bilgisayarıyla , defter alışkanlığı olan defteriyle , derse ziyaret amacıyla gelenler (benim gibiler) de kafasında kodu derliyo .

(Lanet olsun , milletle alay edicektim ama sonunda olay sosyal mesaja döndü , çünkü bizimkilerin bi kahabati yokmuş , yazınca anladım)

16 Eylül 2012 Pazar

E-Ticaret in önündeki En Büyük Sorun : KEYFİYET


Merhaba ... E-Ticaret konusunda çok uzman biri değilim , ama bireysel olarak ebay , gittigidiyor , sahibinden.com da hem ürün aldım , hem de sattım .. Yani bu konuda tecrübelerim var ...
En son olarak hiç ihtiyacım olmamamasına karşın Gittigidiyor da bir ürün çeşidine 3 , 4 ilanda teklif verdim .. Bazılarında geçildim , bazılarında 1 - 2 TL ile kaybettim , ama o kadar da üzülmedim çünkü acil ihtiyacım değildi .. Amacım biraz da "ürün ucuz kapanırsa alırım" tarzındaydı
Yine boş zamanımda teklif verdikten sonra ürün bana kaldı .. Gel gör ki 2 tane aynı ürünü kazandım ... Çok ucuza kapanmadı açık artırma ama yine de makul bi fiyata kapandı ... Ama elimde kazanılmış 2 tane listeleme vardı ve benim 1 taneye bile doğru dürüst ihtiyacım yoktu .. Ayıp olmasın diye standart bir alıcı olarak ucuz ürüne ödeme yaptım ve satıcıya listelemede söylediklerini eksiksiz olarak adresime en kısa zamanda göndermesini istedim .. Tabii diğer ilana ödeme yapmadım .. Ne için diye sorarsanız sonuç olarak cevap belli "KEYFİYETTEN" ....

Daha sonra ödeme yaptığım alıcı bana mesaj attı .. "Tamam en kısa zamanda kargoya vericem" diye .. Aynı günde kargoyu yollaması gerekirken göndermedi .. Ben de sordum niye göndermedin diye ve adam "çok yoğunum , gönderemedim , yarın göndericem " dedi .. Ben de doğal olarak adamın "KEYFİNİ" beklemeye başladım .. Diğer gün de yollamadı , mesaj attım ne oldu diye . Adam cevap olarak "hastaydım , yollayamadım , kusura bakmayın , yarın yollucam dedi".. Ben zaten ürünü boşa aldığımı düşündüğüm için acaba vebal altında kalmadan nasıl ürünün satışını iptal eder , paramı geri alırım diye düşündüm ..

Gittigidiyorda ürünle ilgili işlemde yazdığına göre eğer ki satıcı ürünü 2 gün içinde kargolamaz ise işlemi iptal edebiliyomuşuz .. Ben de Gittigidiyor a mesaj attım ve 2 gündür göndermediğini ve işlemi iptal edip , paramı geri almak istediğimi söyledim ... Gittigidiyor ise konuşmayı uzatıp , bana süre kaybettirdi ve satıcı o arada ürünü kargoladı ... Normalde Gittigidiyor kurallarına göre işlemin iptal olması lazımdı ama olmadı niye ? Tabii ki "KEYFİYETTEN"

Ben de artık ürün kargolandığına göre iş işten geçti , bari aldığım şeyle biraz oynar , ben de satarım dedim ve kargonun takip numarasından takip etmeye başladım .. Ürün Akdenizden bi şehirden geliyodu (unuttum hangisi olduğunu) ve benim evin sorumlu olduğu YURTİÇİ KARGO OKMEYDANI ŞUBESİNE 1 günde geldi ...

Ben de ürün gelicek bari , evden çıkmayim mantığı ile kargonun dağıtımının yapıldığı 1. gün evden çıkmadım .. 2. gün de "Dün gelmediyse bugün kesin gelir " mantığıyla yine evden çıkmadım .. 3. gün de gelmeyince "Artık gidim de bi sorim" dedim .. Gittiğimde bana ürünün dağıtımda olduğunu (3 gündür dağıtıma çıkıyıo ama eve gelmiyo) ve dağıtımdan saat 7 de gelceklerini söylediler .. Ben de "dağıtımdaymış , gelir bugün , gelmezzse de 7 den sonra şubeye gelir alırım " dedim ... Saat 7 ye kadar heyecan içinde (artık ne kadar kaldıysa) bekledim ve kargo gelmeyince şubeye gittim ...

Dağıtımdan sorumlu olan AMCA ya neden dağıtımda gelmediğini sordum . O da "yarın gelicektim" dedi , yani Cumartesi ... Ben de şubenden kendim ürünü aldım ve eve geldim .. Peki kargoyu dağıtan AMCA neden 3 gün bana kargomu getirmedi ?? Tabii ki "KEYFİYETTEN" ..

Yazıdan da anlaşılacağı gibi e-ticaret konusunda keyfiyetten işler çok aksıyo .. Eğer ki ben gereksiz yere 2 tane ürüne teklif vermeseydim adamın ürünü 1 hafta boşu boşuna listelenmiş olmucaktı .. Eğer ürünü aldığım adam  ürünü hemen yollasaydı ben extradan 2 gün beklemiş olmucaktım . Eğer ki dağırımdan sorumlu AMCA kargoyu ilk gün getirseydi ben extra 2 gün beklemicektim ...

Peki ben bu ürünü bir teknoloji mağazasından ya da elden alsaydım bu kadar sorun , bekleme olucakmıydı ?? Tabii ki hayır .. İşte özellikle ülkemizde E-Ticaretin önündeki en büyük sorun bence "KEYFİYET" ve işin kötüsü bunu sadece 1 kişi yada 1 taraf yapmıyo , 2 taraf da yapıyo ve birbirine zarar veriyo ... Yani internetin asıl amacı olan kolay , hızlı ve güvelilir erişime ters düşüyo..

Bu üründen sıkılıp satmaya çalışacağımda da aynısı olabilir .. Umarım ben satana kadar herşey düzelir :)

EKLEME : Bu gün Gittigidiyordan mesaj geldi .. Gelen ürünü onaylamamışım ve ben onaylamayana kadar da para satıcıya gitmez ... az önce onayladım ve satıcı yaklaşık 2 gün boşuna beklemiş oldu .. Neden pekii ?? Cevap belli "KEYFİYETTEN" :)

NOT : RESİMDEKİ YER YURTİÇİ KARGO OKMEYDANI ŞUBESİ VE BİZZAT BEN ÇEKTİM.. ŞUBEYE GİRER GİRMEZ BU BLOG YAZISININ DAHA ACIMASIZINI YAZMAYA KARAR VERMİŞTİM !!

14 Eylül 2012 Cuma

Özgur İngilizce IOS ve Android uygulamasi

Merhaba.. Önceki yazimda ozgur ingilizce ile ilgili 1-2 seyden bahsetmistim .. Simdi gelelim biraz daha teknik ve ozelliklere..
Oncelikle adindan da anlisalacagi gibi ingilizce ogrenme programi... Uygulama temel olarak ezber kartlari ve test mantiginde ... İste bu kismi ingilizce ama ozgur kisi ise isin ugrastirici , uygulamin asil amaci..
Normalde bir ingilizce uygulamasi indirilir . Kelimeler ezberlenir ve uygulama bir oyuna yer acmak icin silinir ..Yani kullaniciyi ceken bir albenisi yoktur.. Ama gunumuzde sosyal medyanın gücünü bilen yadan yavas yavas arkadaslarindan ogrenen birisi olarak uygulamanin sosyal olmasini istedim..ilk sosyallik olarak paylasim var .. Yani kulllanicilar kendi kelime , cumle ya da testlerini paylasir ve kullananlar da bunu paylasani bilir.. Ama soz konusu icerik komik videeo , resim yada tweet olmadigi icin kimse onem gostermez .. Daha dogrusu kimse paylasim yapmak istemez .. Ama ben bunu gec gordum .. Yani o ozellik var ve aktif :) ..
İkinci kisim ise projenin uzamasina yol acan ve halaaa uzerinde iyilestirmeler yaptigim kisim ... CHAT  .. Yani eger ki ingilizce ogreniceksek sadece kelime kartlari , testlerle bu is olmaz ... Ben de bunu gordum ve kendi capimda bir chat sistemi yazdim ... İsin guzel tarafi a bu sistemi fazla degistirmeden hem android hem de ios kisminda kullanabiliyo olmam ...
Şu an uygulamada en çok sevdigim ve diger kullanicilarin da en cok sevdigini bildigim ozelligi chat ..chat sisteminin gelismesini biraz anlatmak gerekirse ve tabii ki planlar ...
İlk olarak sadece ozel chat vardi .. Yani siz online oluyordunuz ve diger bir kisinin de online olmasini bekliyorduuz. .. Eniyi ihtimalle sansa birisi de chat bolumunde olur ve oel chat yaparsiniz..
Daha sonra ise kimsenin ozel chta yapmamasi dolayisiyla ACİK CHAT bolumu ekledim .. Boylece sitelerde olan chat ozelligii gibi herkez ortaya yazabilecekti .. O ozellik uygulanaya biraz canlilik kazandirdi ama hickimse yine denk gelemiyordu.. Yani 1 saat once Hİ yazan insana en erken Ben Hİ yaziyordum kii , tahmin edilecgi uzere muhabbetlerin yuzde 80 i hi , hello , kimse var mi tarzinda geciyodu . Bir diger en onemli sorun ise iceriklerin artmasi ve iceriklerin 0 dan baslayarak yuklenmesi .. Yani eger ki yeni birisiyle konusucaksaniz uygulamanin yapildiktan o gune kadarki konusmalarin yuklenmesini beklemeniz gerekiyodu ve beklemek her zmankotudur..
Bekleme sorununu da cozdum .. Buna gore chat ilk acildiginda en son yazilan 10 icerik goruntulenecek , eger ki kullanici isterse gecmis konusmalari DAHA FAZLA butonuna basarak gorucek ...bu sorun halaaa ios versiyonda var ve en kisa zamanda guncelleme sart . Fakat android versiyonunda coktan cozuldu..
Son olarak da en buyuk sorunlardan biri olan kulanicilarin birbirlerine denk gelememe sorunu.. O sorunu cozmenin en akillica yontemi tabii ki PUSH NOTİFİCATİON fakat adam gibi bir push notification altyapisi hazirliyacak kadar zamanim yoktu , cunku sorunu hemen cozmem lazimdi.. İste osorunun cozumu icin hazir bir API kullandim ve su ana kadar mukemmel olmasada yeterince calisiyo..buna gore eger ki kullanici aksini belirtmedibi taktirden yazilanlari hepsi PUSH NOTİFİCATİON olarak diger kullanicilara gidiyo ... Boylece birisi Hİ yazdiginda ona cevap verecekinsanlar oluyo ... Onun da kucuk sorunlari oldu .. Yani ben hi yazdigimda ddigerlerine gidecek ama 100 kisiye ayni anda gonder demek , programin en az 10 sn donmasi demek .. Bunu da async task ile cozdum ..
Birde tabii chat sistemlerinin olmazs olmazi BANLAMA sistemi .. Yani gerek yok, ingilizçe , ogrenmek ,emek falan derken gerek gormedim amammecbur kaldim ve iyiki yapmisim ... Bu sisteme gore bir kullanici begenmedigi bi kullaniciyi sikayet edebilir , ben de gelen sikayeti degerlendiriim ve uygun gorursem adami banlarim .. Adam da bi daha yorum ekleyemez , sadece okur .. Bu sistemi yaparken suna da karar verdim ki : ben her zaman sistemin basinda olmucam .. Yani millet kufur edicek ama benim haberim is isten gectikten sonra olacak .. İste bu sorunu da cozmek icin soyle bi sistem kurdum .. Eger ki farkli kullanicilardan olmakuzere 3 tane şikayet alan kullanici gecici banlimsayilir .. Boylece olay aninda canli mudahale olur .. Ben de duruma gore , keyfime gore karar verirm ...
Teknikten cok mantik anlattim ama zaten beni biraz da zorlayan taraf da mantik oldu ... Uygulamayla beraber ben de bisiler ogreniyorum l. Su ana kadar uygulamaya 8 tane versiyon yaptim ve googlemplay a yolladim...
Sorular , falanlar , filanlr icin mail adresim : metinogtem@gmail.com

2 Eylül 2012 Pazar

1.5 Ayda IOS + Android uygulaması yapmak


Merhaba ... Uzun zamandır blog yazmadığım için nasıl başlasam bilemedim bi an .. Neyse direkt konuya girim . Bi uygulama yapma isteğim geldi ve bu kez gerçekten geldi . Yani eskileri gibi "hemen yapim 2 günde bitsin sonra Google Play e atip , face de de hava atim" tarzında değil de hangi projeleri yaptın dediklerinde "işte bunu!" diyebileceğim bi uygulama olsun istedim.
Onun için de daha önceden hiç yapmadığım bişey yaptım ve tasarım ekranlarını deftere çizdim , veritabanının nasıl olacağını önceden kararlaştırdım ve tasarımı kafamda canlandırdım . Tabii ufak değişiklikler oldu ama bu bile büyük bir ilerleme .
Uygulamanın Adı : Özgür İngilizce ( sonraki yazıda uygulamanın yaptığı iş anlatılacak )
Özgür kelimesi " Open Source " daki Open a karşılık geliyo . Aslında " Açık İngilizce " dicektim ama Türkçeye çevrilince manasını kaybediyo . Aslında 1 tane fikir , fakat Android + IOS uygulamasını yapınca ortaya 2 tane uygulama çıkıyo .
Normalde bi projenin hem Android inin hem de IOS ini yapıcaksam hep önce Android den başlardım. Çünkü android konusunda kendimi biraz daha rahat hissediyorum ve çoğu zaman Android i bitince IOS unu yazmaktan vazgeçtim . İşte bu projede öyle olmasın diye önce IOS dan başladım , bitirdim , daha sonra Android e geçtim .
2 uygulama toplam 1.5 ay (5-6 hafta) da bitti ama IOS a 4-5 hafta Android e de 1-2 hafta harcadım . IOS dan Android e bu kadar hızlı çevirdiğime kendim de şaşırdım , ama oldu . Normalde IOS çok uzun sürdü ve sıkılmam gerekiyodu fakat ne hikmetse düşündüğüm kadar sıkılmadım ve hatta 1 hafta projenin bitme tarihi uzasa bile yeni özellik ekledim .
Peki beni bu kadar heyecanlandıran özellikler neler ? Yani normalde uygulama yaparım ve her uygulamamda yeni şeyler öğrendiğimi hissederim.
Ama bu projede ilk defa CLOUD kullandım ve cloud kullanarak CHAT sistemi geliştirdim . Daha da güzeli CHAT sisteminde herkez bi odada toplanmıyo da özel chat yapıyolar . Bir diğer güzel özellik ise Android ve IOS kullanıcılarının birbirleriyle chat yapabilmesi . Yani Android kullananlar sadece Android kullananlarla chat yapıcak diye bişi yok . Şu an eksik tarafları var ve gerçekten çözülmesi gereken şeyler ama bu kadarı bile benim için çok büyük bir ilerleme

Google Play Linki : https://play.google.com/store/apps/details?id=metinogtem.ozgur.ingilizce
App Store Linki : http://itunes.apple.com/app/ozgur-ingilizce/id554336385?ign-mpt=uo%3D5

12 Ağustos 2012 Pazar

Bahaneyi Ortadan Kaldırmak ... Pfff


Merhaba ... Daha önceden de bahsettiğim gibi bi projenin içerisindeyim ve bu proje normalden daha uzun sürüyo .. Bunun en önemli sebebi kendi kendime uydurduğum bahaneler .. Bazıları ara ara çok mantıklı geliyo ama genel olarak bahane bahanedir ve işi uzatır ...
Benim de projem için olmazsa olmaz sorgular ve kullandığım kütüphane ne yazıkki bu sorguları doğru düzgün çalıştırmıyo .. Kütüphane Cloud kütüphanesi ve ben de geliştiriciler arasındaydım ... Bu yüzden projenin şu anki kodarı olmasa da bi yere kadarki kodları bende de var ..
Kütüphane (API) genel olarak hazır bi servise istek yolluyo ve yolladığı isteklere göre sonuçlar geliyo .. Ben de API de olması gereken fonksiyonların bazılarını yazdım , denedim , çalıştırdım ya da çalışmıyosa düzelttim .. Bazılarını ise , "bu çalışıyosa bu da çalışıyodur" mantığıyla hiç test etmedim ve olmuştur diye kabul ettim ... Ama gel gör ki tam da istediğim yerler çalışmıyo ve bundan %90 ben sorumluydum .. Saat  01:00 (yaklaşık olarak) da başladığım çalışmalarım şuan (07:10) gibi sonuç verdi...
Tabii aradaki bütün saatte çalışmadım , araya sahur da girdi :) ... Ama sorunu çözdüm ve artık elimde istediğim kadarı çalışan (diğerlerini test etmedim) bir API var .. Çok küçük ayrıntıları gözden kaçırmışım ve acemiliğin de verdiği bilgisizlikle hatayı çok geç çözdüm ...
İşte hatayı çözdükten sonra ortada bahane falan kalmadı .. Yani artık bu işin bitmesi lazım ... Hem de artık API istediğim gibi olduğuna göre artık " Memory Management (hafıza yönetimi demekten daha artistik) " yapmam da gerekiyo ... Bir de aklımda planladığım şahane bi özellik de var ki projenin 1 hafta daha sarkmasını sağlayabilir . 1 hafta sarkması demek , heyecanımdan 1 hafta alması demek . Ama bu sorunu çözdükten sonra heyecanım ve biraz da olsa özgüvenim arttı ..
Saat 07:15  ve gece yatmadığım için bu saatte kod yazamam .. Artık yapmam gereken yatıp uyumak ve yarın heyecanlı bi şekilde kod yazmaya başlamak ..

Ne zaman gece uzun - uzun kod yazsam rüyamda saçma sapan kodlar görürüm ve sık sık uyanırım . İnş az sonra da öyle olmaz :)

9 Ağustos 2012 Perşembe

Tasarım , Github Cenneti


Merhaba ... Bu aralar yine bi projeler içerisindeyim ve çoğu projede olduğu gibi bu projede de heyecanlıyım ... Çünkü kendimi biraz daha geliştirdiğimi ve bişeyler kattığımı düşünüyorum .
Normalde bir proje yaparken görüntüye değil de işlevselliğe önem veren birisiyim . Ama gel gör ki bu uygulamaları Apple kabul etmiyo .. Android tarafında kabul gibi bi dert yok tabii ama hiç kimse "arayüz  güzel " de demedi zaten , çünkü kötü
Arayüz e bu kadar önem göstermememin en önemli sebebi ona harcadığım zamanı gereksiz olarak görmek , bazı programları sanki benim gibi geliştiricilerin kullanacağını sanmak ve nerden bulacağını , nasıl kullanacağını bilmemek ..
Şu ana kadar hep 1. sebep ağır bastı . Yani " hadi olsun , artık bitsin , şunu da yapim bitiricem " dediğim çok proje oldu ve aceleye geldikleri için birsürü bug ları oldu , tasarım da olmadı . Zaten hiçbir projeye başlarken tasarım şu olsun , bu tasarıma göre kod yazim demedim .
Ama şimdiki projede ( kesinleşene kadar bilgi yok ) ilk defa deftere arayüz çizdim :) .. Arada sırada ne yapacağımı unuttuğum zaman deftere bakıyorum ve " zamanında ne güzel düşünmüşüm diyorum ".. Sadece 1 günümü tasarımı düşünmeye ve deftere çizime harcadım .. Önceki Metin olsa "boşa zaman harcıyosun olm , hadi kod yaz" derdi ama şimdiki Metin'in yaptıklarına bak
 Arayüz hazırlandıktan sonra nasıl yapıcağını , nerden bulacağını , örnek projeleri görmek gerekir . İşte orda devreye tabii ki Google geliyo .. Yani ilk olarak aranan yer tabii ki Google .. Ama belli siteler belli konularda çok iyi ve ordan kaçarınız yok .. İşte açık kaynak konusunda da en iyi site Github.com ..
Hangi arayüzü gördüysem , hangi açık kaynak projeye ihtiyacım olsa github da buldum . Aslında yaklaşık 1 yıl önce de bunu biliyodum fakat ilk defa kullanmaya başladım . Kullandığım 1-2 arayüz linkleri : MFSideMenu , SGViewPager .
Tabii hepsinde görüntü yok , yani çoğunu deniyerek görmek gerekiyo , ama bazıları gerçekten mükemmel .. Bir de işin sadece programla ilgili kısımları var . Yani veritabanı kütüphanesi , yazıyı okum kütüphanesi (TTS)

İşte bunları gördükten ve kullandıktan sonra ortaya kendi açımdan çok güzel bir proje ortaya çıkıcak ve umarım diğer insanlar da bu görüşte olur .. Şu an projenin 1. aşamasının sonlarındayım , aklımda biraz daha fikirler var ama sanırım sadece 1 günümü arkaplan resimleri seçmek için harcıcam..

NOT : Bence Github ın simgesi berbat .. Neden öyle bişey seçtiler bilmiyorum . Ayrıca 404 sayfaları da çok kötü

20 Temmuz 2012 Cuma

Mimar Aslan ın Objective-C kitabını almayın !!


Merhaba .. Aslında bu yazım Java yı Objective-C e çevirme hakkında olucaktı ama şimdiki konu daha da önemli ..
Bir Bilg. Müh. öğrencisi olarak IOS yazmak en doğal hakkım .. Zaten sırf onun için 2. el bi macbook aldım ve cihaz aşırıya yakın ısınmaya başladı .. İşte bu azimle kod yazmaya kendimi hazırladım ve internette ve kitapçılarda türkçe kaynak bulamadığım için yarım yamalak ingilizcem le ingilizce PDF ler okumaya başladım .. Resimli sayfalar dahil yaklaşık olarak 500 sayfa (daha az değil , fazla olabilir) PDF okudum ve 1-2 pratik ile de kendimi geliştirdim ..

Türkçe olarak da Objective-C kitabının çıkacağını duydum .. Çok sevindim ve hemen almalıyım dedim .. Ama Mimar Aslan ın elinde olmayan sebeplerden dolayı dağıtım çok geç oldu .. D&R ın sitesinde kitapla ilgili yorum yaptım " Yok hiçbiyerde , alamıyoruz " diye ve yorum üzerine 1 mağazada 2 tane kitap var diye mail geldi ..

İşte o anda büyük bi heyecanla mağazaya gittim ve kitabı okumaya başladım . Kitap 300 sayfadan fazla . Yani tam bir pogramcının isteyeceği türden , ayrıntıları da içinde gibi düşündüm . Ayrıca kitabun tanıtımında ve kapağında yavaştan IOS a geçilecek deniyodu .
Mağazaya kesinlikle kitabı satın alıcam mantığıyla gitmedim . Çünkü eğer ki kitap bana Objective-C nin en temelini göstericekse gerek yok dedim .. Yani 300 sayfada sadece " NSString" , ya da "alloc , init" yoktur dedim ama gerçekten sadece onlar var gibi bişey .. Bi de o kadar çok gereksiz resim var ki , sanki okuyan insan gerizeklı yerine konmuş .. Sanki yazar sayfa başı para alıyo ...

Kitap Objective-C ile ilgili genel olarak değişken tanımlamayı , nesne türetmeyi anlatıyo ve gerçekten bişeyler anlattığı sayfa sayısı çok az ... Yani eğer ki kitabı aldıysam elimde geliştiricek bi ortam vardır . Her adımı tek tek anlatmaya gerek yok .. "Buraya tıkla , sonra şuraya tıkla , karşına bişi gelicek , YES e bas " gibi bi klavuz olmuş gerçekten ...

Bir diğer konu da IOS kısmı ... IOS diyince zaten bayaa bi müşteri çekmiş olursun .. Çünkü ilk Türkçe IOS kitabımı içeriğine bakmadan aldım ve şu zamanki aklım olsa almazdım . Hatta o zamanki aklımla kitabın içeriğine baksaydım da almazdım .. IOS kısmı kitapta çok az .. Yani son 5-10 sayfa kod yok denecek kadar az .. Sadece 1-2 label sürüklemiş ve çift tıkayalark içini değiştirmiş o kadar ... Bu okuyana hakaret gibi bişey .. Ayrıca Mimar Arslan farkında değil mi bilmem . XCode da artık Interface Builder ayrı bi program değil ..  Kitaptaki örneklerde ayrı bi program olarak çalışıyo..Bu da demektir ki XCode un eski versiyonunu kullanmış .. Şimdi o versiyonu kurmak için Apple ile ters düşmek gerekir ... Bu aralar IOS 6 nın betaları etrafta dolaşıyo ve IOS 4 ile birlikte XCode un içinde Interface builder var zaten .. Aradan geçen zamanı hesaplamak zor değil ve kitap yeni yazıldı

Ben de eski sürüm IOS PDF leri okurken Interface builder arıyodum XCode içinde ve bayaa bi sıkıntı çekmiştim başlangıç seviyesinde biri olarak ... Eğer ki kitabı alan başlangıç seviyesinde bi geliştiriciyse çok zorlanır ve IOS den nefret edebilir . Eğer ki başlangıç seviyesinde değilse zaten bu kitaba hiç ihtiyacı yok demektir ...

Bir de işin sosyal medya pazarlama yönetemi var ki o konuya hiç girmek istemiyorum . Yani Android kitabı çıktığında android i öven kişi , Objective-C kitabı çıktığında Apple ı ve Steve Jobs ı övüyo ..

Bu kadar örnek ve tecrübeden sonra size tavisyem o kadar para verip boşuna Mimar Arslan ın Objective-C kitabını almayın ... Ama daha kaliteli kitaplar çıksın istiyosanız da kitabı alın ve sektörü büyütün .. Ama dikkat edin sektörü 1 kişi yönetmesin ...

Uyanan dostlar - Farkındalık


Merhaba .. Bir staj döneminin daha ortasındayım .. Benim staj dönemin ortası demek çoğu arkadaşın staja başladığı , bazılarının çoktan bitirip tatil yaptığı dönem demek .. İşte bu staj döneminde gördüm ki insanlar artık gerçekten kendi eksikliklerini görmeye başladı .. Özellikle sınıf arkadaşlarım ..

Çünkü son sınıfa geçetik artık ve bundan sonraki gerçek hayat - gerçek projeler .. İşte bu yüzden olsa gerek ki bazı arkadaşlar artık gerçekleri görmeye başladı ve eksik olduklarını kabul etti .. Aslında eksik olduğunu kabul etmeyen yoktu ama bunun üzerine de gitmiyolardı .. Şimdi üzerine de gidiyolar .. Benim en fazla gözlemlediğim şey arkadaşlar arasında Android in çok popüler olması .. Normalde beklediğim " bi web sitesi yapıcam , para kazanıcam "  laflarını duymak ve ASP.NET ve PHP ile uğraşmalarını beklemekti ama neredeyse hepsi JAVA ve Android konularına bakıyolar .. Sanırım bikaç yıl daha böyle devam edicek .. Tabii Android - Java ile uğraşmaları çok iyi bişey

İşte bunları görünce kendimle karşılaştırma imkanı buluyorum ... Yani Java - Android konularına neredeyse 1 sene önce bakmıştım .. Yani ben daha önce fark etmişim demekki .. Ama şöyle de bişey var ki diğer insanlara da bakınca ben de gerideyim diyorum .. Mesela şuanki aklım olsa 1. sınıf ı çok farklı geçirirdim .. Ama tabii ki şükür diyorum. çünkü biraz özgüvenle birçok şey yapılabilir ..

Gerçeği söylemek gerekirse ben bu uyanmayı geçen sene bekliyodum .. Yani ilk staj yaptığımız zaman herkez bi sersemlicek ve " Ben Neyapıyorum .. " dicek ve programlamayla uğraşıcaklar diye bekliyodum .. Ama olmadı . Daha doğrusu bana bile olmadı .. Yani stajım bittiğinde şunu şunu yapmalıyım . Bu zamana kadar şunları yanlış biliyomuşum demedim . Belki de önyargılarım yüzünden falan filan .. Ama bu sene ben de çok farklı bi durumdayım diyebilirim .. Yani dostlar gibi bi anlamda ben de uyandım ...

Bu aralar aklıma 1 proje geldi ve gerçekten büyük çaplı düşündüğüm bi proje .. Yani melek yatırımcılardan destek alabilecek cinsten . REST , IOS , Android kısımlarını düşündüğüm bişi ( projeyi söylemem ) ... Umarum bu proje sadece programlama konularını anlamak için yazdığım diğer projelere benzemez ve doğal olarak genişleyen bişey olur ... Belki okul bittikten sonra bile devam ederim ...

Umarım dostlarım başarılı olur .. Kalan zaman içinde kendilerini çok iyi geliştirir ve çok iyi projeler çıkarırlar ... Benden bu kadar ..

23 Haziran 2012 Cumartesi

Eğitimin 1 Haftası Bitti .. Yorgunum


Merhaba ... Java eğitiminden bahsetmiştim ve bugün 2 haftalık eğitimin ilk haftası bitti .. Genel olarak bu hafta Java SE yi öğrendik . Aslında katılan herkez bi yere kadar biliyordu daha çok yaptığımız tekrar ve mantık oldu .. Normalde bildiğim sandığım saçmalıkları şimdi biraz daha mantığa oturttum .
Önümüzdeki hafta ise neredeyse hiçkimsenin bilmediği bi konu anlatılıcak JAVA EE .. JAVA EE hocanın dediğine göre java nın web tarafı ve şirketlerin kullandığı bi yapı olduğu için daha karmaşık diye tahmin ediyorum ..Sanırım Java EE yi seversem geleceğimin bi tarafında JAVA EE olucak ve aktif kullanıcam . Bir diğer ihtimalle de Java EE yüzünden zaten o kadar ısınamadığım Web den nefret edicem.
Şimdi genel olarak değerlendirmeye gelirsek : Genel olarak eğitim iyi geçti . Ama en çok yıkıldığım nokta eğitimin Cumartesi de olması :) .. Aslında önceden haber verilmiş ama ben perşembe günü öğrenince biraz kötü oldum :) ... Cumartesi de tabii ki eğitime gittim ve Veritabanı konusu anlatıldı .. Genel olarak veritabanı hakkımda bilgi var ve pratik yapmıştım okul projeleri sayesinde ama ilk defa Oracle kullandım ve Oracle da MAC desteklemediği için ilk defa arkadaşın bilgisayarı Server olarak kullandım ve işlemleri onun üzerinden yaptım ... Gerçekten çok basit ve eğlenceliymiş.
Java SE bildiğimi sandığım için çok tekrar gördüm . Bir de dersler 09:00 - 16:00 arası olduğu için genel olarak dikkatimi full toplamak zor oldu (olmadı zaten) ...
Bu haftada yaşadığım en büyük sıkıntılardan biri de pratik yapmamış olmak . Yani ben kod yazıcaksam çok rahat bi ortamda olmam lazım . Sanırım kendimi buna alıştırdım ve bu huyumun üni den geldiğini zannediyorum . Çünkü yazdığım kodların %85 i yatakta yazıldı :) ... Eğitimden sonra tekrar edilecek ve pratik yapılacak çok konu oluyo ama ben eve gelince kendimi yorgun hissediyorum .. Sanki birisi saati hızlıca ileri sarıyo ve uyku için geri sayıyo .. İşte o sayma esnansında da yorgun olduğum için bişey üretemedim .. Bunu eksiklik olarak görmem bi yönden iyi çünkü bazen okula gittiğimde kendimi kod yazma zorunda hissetmiyodum ..
Biraz da sınıf arkadaşlarıma gelicek olursam : Gerçekten çok iyi insanlar ve gerçekten hepsi bişeyler yapmak için uğraşıyo .. Benim gözümde hepsi iyi yerlere gelmeyi hak ediyolar ve büyük ihtimalle ileride çok önemli yerlere gelicekler ve ben de birilerine "onları tanıyodum " dicem .. Ama bunu diyebilmek için adlarını ezberlemem lazım ve şu an hiçbirinin adını ezbere bilmiyorum :) .. Bizim okulda benim en büyük sıkıntılarımdan birisi de gerçekten başarılı "canlı" birilerini görememekti .. Sanırım o ihtiyacımı burada karşılayabilirim ve kendimi daha fazla gaza getirebilirim..
Ganel olarak bu hafta yorucu geçti ve sanırım gelecek hafta daha yorucu geçicek .. Bir an önce verimli dinlemeyi öğrenmek ya da yorgunluğa alışmam lazım ..

19 Haziran 2012 Salı

Eğitimin İkinci Günü : Ayrıntılar :)


Merhaba . Dün eğitimin birinci gününü yazınca ikinci gününü de yazim dedim. Ama bütün günleri yazmıcam tabii .. Bugün beklediğimiz arkadaş yine gelmedi . Yani halaa 9 kişiyiz ve de ilkokul çocukları gibi dünki yerlerimize oturduk :) ... İnsan bi farklı yere oturur yaa .. Sanırım bu böyle devam edicek .
Eğitimin içeriğine gelirsek , yine temel şeylerden bahsedildi . public , private , static , final falan filan .. Bunları dinlemek artık gerçekten sıkıcı geliyo . %100 bildiğimden değil tabii , bilmiyorum da zaten ama bunları pratikte kullanabilince bu kadar ayrıntısı biraz boşuna geldi heralde .. Ama tabii ki de dinledim . Yani dinlememezlik yapmadım ve dinlediğimde de gördüm ki doğru sandığım birçok şeyi eksik biliyomuşum . Nesneye dayalı programda nesneyi eksik ya da yanlış oluşturuyorum . Kimsenin sana söylemeceği ayrıntıları söyledi adam . Tabii başına "ABİ" koyarak . Değişken adlandırmasına bile girdik ki bi ara gerçekten benim için çok sıkıntılı bi durumdu .. 10 sn boyunca sadece değişkene ne ad versem diye beklediğimi bilirim ... Sanki çocuğuma isim koyucam ..
Bir de okulda hiç görmediğimiz bir class tan sadece bir nesne oluşturma işi .. Java yazarken karşıma çıkıyodu ve dikkat etmiyodum ama orda mantığını anlayıp uygulama da yapınca çok iyi oldu ..
Java da en çok gıcık olduğum konulardan biri de API yi görememekti .. Yani Math class ına tıklayınca bişi çıkmıyodu  ya da saçma sapan şeyler çıkıyodu .. IOS geliştirme dolayısıyla bu konuyu gerçekten önemsiyorum ve API ye bakarak çoğu zaman ne yapmam gerektiğine karar veriyorum .. Yani eğer kullanacağım class belliyse hangi fonk. seçeceğim API de belli oluyo zaten .. Bi ara C# ta da gösterdi hoca ve o zaman çok etkilenmiş , nesnenin temeline kadar gitmiştim ... Dışarıdan bakılınca çok küçük şeyler gibi ama bazı durumlarda hayat kurtarıcı oluyo .. Şimdi kalan en büyük merakım javada super ne işe yarıyo .. onu da öğrenirsem vicdan olarak çok rahatlıcam :)
Bir diğer önemli olaysa İnomera nın Netmera sını deneme şansı .. Netmera dan bahsedicek olursak temel olarak Android ve IOS için hazır Cloud servisi gibi bişey ..Ben de tam emin değilim ama hem Android ve IOS hem de Cloud a bu kadar yakın olmak gerçekten heyecanlandırdı beni .. Bir de bu işi direkt kodlayan adamlardan öğrenmek mükemmel olucak gibi ..Tek kötü tarafı sadece 1 gün olması ve de başlangıç seviyesinde olması .. Adamlar hizmeti doğal olarak para ile satıyo ama biz stajerleri olduğumuz için bize bedava hesap verirler heralde :) ... Cloud la en ciddi tanışmam olacağı için heyecanlıyım ve inş beklediğim gibi mükemmel geçer ..

Şimdilik bu kadar .. Eğer ki ara ara gaza gelirsem ve güzel şeyler hergün olursa hergün de yazmak isterim am bu da günlük değil ki blog ...

18 Haziran 2012 Pazartesi

Eğitimin Birinci Günü "Selam Dünya" :)


Merhaba ... Java eğitimine başladım ve başlarken bayaa bi korkularım vardı . Korkumun sebebi sınıfın seviye olarak çok altında kalmak ve eğitimden baştan kopmaktı .. Ama bugün gittiğimde gördüm ki hiçbiri özel javacı değil..
Herkez de gelmedi zaten . 1 kişi sonradan geldi , 1 i ise hiç gelmedi .. Yarın gelicek heralde..Genel olarak ilk günler zaten sakin geçer ..  Kimse kendini belli etmek istemez , yanlış birşey söylemekten kaçınır ve göze batmak istemez .. İşte bugün de böyle bir gün oldu ... İlk olarak tanışma tabii ki .. Tanışmada genel olarak Ad Soyad Okul ve Sınıf söylendi .. İsim soyadlar bi yere kadar ama beni en çok okullar etkiledi tabii ki .. Inomera boğaziçi üniversitesinde olduğu için bildiriyi nerdeyse bütün boğaziçi gördü . İşte bu yüzden 8 kişi içinde 4 tane boğaziçi , 1 itü , 2 marmara ,1 NKU (BEN) var ve sonradan gelen 1 kişinin hangi okuldan olduğunu bilmiyorum ..
İşte bu yüzdendir ki ilk olarak çok tedirgin oldum .. Moral bozukluğu oldu .. Bir de onlar java dersi görmüşler .. Bizim üniversitede ise C# tabanlı programlama görüyoruz ve Java yı sadece 1 derste gördük .. Orda da hocanın bilgisayarında Java kurulu olmadığı için çalıştırmadık bile :)
İlk ders beklediğim gibi biraz sıkıcı geçti .. Edebiyat tarafı ağırlıktaydı . Sınıf arkadaşlarımın (hemen de kaynaşmış gibi yazıyorum ) java uzmanı olmaması nedeniyle fazla ağır geçmedi ... Sanırım biraz kendimi zorlarsam onlara ayak uydurabilirim .. Ama o disiplini kendimde görebilirmiyim bilmiyorum.
Şimdi 1-2 örneğe gelicek olursak .. Sınıftaki biriyle çay arası biraz konuştuk .. Tabii ki boğaziçili (aşağısıyla artık konuşmuyorum ) okula kaçıncı girdiğini sordum , yani derecesi var mı merak ettim.. Çocuk Türkiye 501 . si çıktı ... Yani başarılı biri maşallah :) ... Bir diğer örnek ise derste olanlar .. Eğitim 9.30 da başlaması gerekirken ilk gün diye 10 da başladı ve 15:30 a kadar sürdü .. Tabii ki okulda derslere fazla katılan biri olmadığım için erken sıkıldım ve facebook , twitter dolaşırken bi ara sınıftakilere gözüm takıldı .. Boğaziçinde sınıf arkadaşı olan 2 kişi dersi o kadar dikkatli dinliyodu ki gerçekten şaşırdım .. İçimden "Zaten biliyosunuz bunları , bu kadar dikkatli dinlemeye ne gerek var " diyodum ..
Hocamıza gelecek olursak , öncelikle söylememem gereken bişeyle başlıcam .. İnternette araştırmıştım , resimlere baktığımda daha uzun gözüküyodu ama sınıfta görünce çok kısa geldi :) .. Ama boyu tabii ki önemli değil , önemli olan ders anlatışı ve bize katıcakları .. Ders çok samimi bi ortamda geçiyo ve bir kod yazılacağı zaman herkezi kontrol ediyo .. Sorun var mı diye ... Bir de aralarda "ABİ " demesi beni benden aldı ... Şu lafını demeden de geçemicem .. "ADAMLAR ORACLE IN VERİTABANINI BEĞENMİYO .. YİYOSA SEN YAP !!" .. Ama güler yüzlü bi şekilde tabii .. Çok iyi bir hocaya benziyo ... Son olarak da beni rahatlatan olay hocanın macbook kullanıyo olması .. Yani sadece mac kullanan öğrenci benim ve hocanın işlemlerini birebir yapabiliyorum .. İşletim sistemi farkı olmuyo ..
 Sanırım çok heyecanlanmış olmalıyım ki ilk günden bu kadar şey yazdım ... Şimdi saat 00:02 yarın ders saat 9:00 da başlıyo ... Verdiği dökmanlara bakamadım ( kendi salaklığım ) .. Ama konular ilerledikçe işe biraz daha sarılmam ve dünyayı anlamam lazım...

Başlıktaki "Selam Dünya " yı açıklıyacak olursak da ... Normalde bir programlama diline başlarken "Hello World" yazılır ve artık standart gibi bişeydir .. Hoca bi değişiklik yapıp "Selam Dünya" yazalım dedi .. Tabii ilk kod olunca Eclipse değil de komut satırında derledik .. Yani bi artistiği oldu!

15 Haziran 2012 Cuma

Bana Yeni Macbook Alanın 3 Ay Kölesi Olurum :)


Merhaba ... Bilgisayar benim için her zaman önemli olmuştur.. İlk laptopumu aldığımda çok heyecanlandım ve heralde bu bilgisayarla hayatımı sürdürücem , bundan vazgeçemem diyodum .. Bilgisayarın özelliklerine gelirsek : Arçelik marka , 80 GB harddisk , 2 GB ram , DVD okumuyo , Ekran Kartı 256 MB (128 olabilir ).. Ama bugüne kadar öğrendiğim çoğu şeyi ona borçluyum .. Aramızda duygusal bişi oldu resmen :) ..
Sonrasında IOS yazma isteği bana biraz da zorunlu olarak Macbook aldırttı .. Bilgisayar konusunda hep aceleci olan ben yine hızlı bi karar verip iyi olmasa da yeterli bi macbook aldım ve şu an onunla yazıyorum .. Genel olarak multitouch desteği az , Yani sadece 2 parmak destekliyo , MAC OS X 10.7 LİON destekliyo ,  Fazla ısınıyo , bataryası kötü.. Ama şuanlık işimi görüyo ve iyiki almışım diyorum..

WWDC konferansını izleyince yeni Macbook u gördüm ve "İşte bu macbook a sahip olmalıyım " dedim .. Beni etkileyen özellikleri :

Öncelikle incelik : Yeni Macbook Pro ama bir Macbook Air kadar ince :)  , yani ne kadar şık durucak

Retina Display : Normalde 1024 * 768 çözünürlüğe alışmış biri olarak macbook pro da kullandığım 1440 * 900 çözünürlük bana mükemmel geliyo ve düşük çözünürlükten gelenler de bunu fark ediyo .. Şimdi yeni macbook un çözünürlüğünü hatırlamıyorum fakat bir HD TV nin 1.5 -2 katı kadar .. Bu kadar çözünürlükte neler yapılmaz ki ??? Mesela sabaha kadar 1080P film izlerim

750 GB FLASH : Normal bir harddisk kullanan birisi her zaman bilgisayarın açılmasından ve uyanma süresinden şikayet eder ..Bunların işlemciyle fazla bi alakası yok . Bi de tabii uygulamaların taşınması , kopyalanması gibi şeylerden .. Flash hafıza demek bunları hiç düşünmemek demek.

USB 3.0 : USB 1.1 ve USB 2.0 ı kullanmış biri olarak USB 2.0 ı çok sevdim ve bazen yavaş aktarım gördüğümde hemen USB 1.1 mi diye bakarım .. Çünkü çok çektim o konuda .. Ama yeni Macbook pro da USB 3.0 ve USB 2.0 birleştirilmiş . Yani sırf onun için extra bi yere gerek yok ..

7 Saat pil ömrü : Eğer ki arkadaş grubunda herkezin bilgisayarı varsa şarz çok önemli bi konudur ve büyük ihtimalle priz sıkıntısı yaşanır .. Ama 7 saat pil demek , bütün arkadaşlarının bilgisayarı 2-3 kere şarz olma süresinde senin halaa ayakta kalman demek :)

Multitouch touchpad : normalde touchpad ler  1 parmağı anlar ve sıkıntı olmaz .. Yani yapabileceğin hareket sınırlı zaten . Şimdiki macbook ta 2 parmağa çok zor alıştım . Yeni Macbook ta 5 parmağı düşünürsek kafayı yiyebiliriz :)

İ7 - Ekran Kartı - Kamera - Ses Çıkışı , Mikrofon gibi özllikleri hiç saymıyorum çünkü onları diğer bilgisayarlarda da görebilirsiniz. .

Sonuç olarak bu yazıyı okuyup ne kadar heyecanlandığımı görenler bana Yeni Macbook almak isteyebilir ve bunun karşılığında sizin 3 ay köleniz olabilirim :) ... Ciddi ciddi bana Yeni Macbook almak isteyenler için mail adresim : metinogtem@gmail.com (Kölelik işi şart mı yaaaaa ??? ) :)

IOS 6 heyecanlandırmadı !! Olmamış


Merhaba .. Aslında IOS 6 ile ilgili yazıyı 3-4 gün önce yazmam gerekiyodu fakat bu güne kadar sarktı ... WWDC yi az önce bitirdim ve uykum geldi ... Geçen sene IOS 5 çıktığında çok heyecanlanmıştım ve IOS 5 i kullanmalıyım demiştim.. Biraz Onun için Ipod Touch 2G yi satıp IPAD 1 aldım ... Ama bu sene hiç böyle bişey düşünmüyorum .. Şimdi gelelim nedenlere

Her sene yeni IOS çıkmadan teknoloji siteleri özellikleri ile ilgili bilgi sızdırır..Bu sene sızdırılan uygulamaların çoğu doğru çıktı ... Mesela Harita uygulaması ... Apple sanırım Google a bağımlılıktan rahatsız oldu ki kendi haritasını çıkardı .. Extra olarak eklediği tek şey 3D harita ve navigasyon . Haritayı kullanmadım fakat yazılanlara göre beta nın da altında bişeymiş . Yani kıtaları bile yanlış gösterebiliyomuş . Bir de övündüğü Navigasyon yanlış yol tarif ediyo .. Bence bu kullanıcıyı kötü etkilicek .

Bir diğer dedikodu da Siri nin IPAD lere geliceğiydi . SIRI yi çok kullanmak istiyodum ve bi ara sırf onun için IPAD e extra yazılım kurdum ve 1 aylık sertika için 10 dolar verdim .Hem de saat sabahın 5 inde.. Yani o kadar heyecanlandım .. Ama 1 aylık sertifikayı 1 hafta anca kullandım .. Sadece eğlence amaçlı . Büyük ihtimalle Türkiyede olduğum içindi .. Söylentilerin bir kısmı gerçekleşti . Yani SIRI ipad e geldi ama sadece son IPAD e .. Yani bu da demektir ki kullanamıcam , kullanmam için en yeni IPAD almam lazım .. Sadece SIRI için de yeni IPAD alınmaz . Çünkü biliyorum ki Apple istese bütün IPAD lere SIRI desteği verebilrdi . Çünkü donanımı zorlayan bişey yok .. Ben bu oyuna gelmicem :)

Geçen sene konfransı izlerken bolca alkış vardı . Yani her bir özellik çok dikat çekmişti ve insanlar "bunu kullanmalıyım" diyodu. Bu senekinde ise o hava yoktu .. Sadece her konferansta standart olan 1-2 kişi çığlık atıp ortamı coşturmaya çalışıyodu o kadar . İşte bunlara "APPLE FAN BOY" deniyo . Yani APPLE ne çıkarırsa çıkarsın bi an önce satın alan ve kendini para vererek özel hissedenler .Allahtan bi Apple Fan Boy değilim :)

Ama benim dikkatimi en çok çeken olay Apple ın Cross Platform ve Cloud a verdiği değer oldu .. Cloud konusunda belli ki büyük yatırımları var . Biraz da buna güvenerek Cross Platform a giriyolar . Yani artık IOS kullanan birisi çok rahat MAC OS X kullanabilicek . Çok akıllıca ve gerekli ..Yani bir pazarda kral olmaktansa bütün pazarları birbirini destekleyecek şekilde kurmak ve yeni müşteriler çekmek .. Bu biraz alt mesaj gibi verildi ama çok başarılıydı bence ..

Şimdi de en beğenmediğim kısmına gelelim .. Facebook ve Twitter entegrasyonu ... Normalde IOS da Twitter ve Facebook uygulamaları var ve istersen kendin indirip kuruyosun . Apple bunları işletim sistemi bazında desteklemiş .Yani eğer ki hiçbir sosyal ağda işin yoksa bile mecburen Twitter ve Facebook u duyuyosun ve karşına çıkıyo .. Eğer ki paylaşıcaksan kolayca paylaşıyosun .. Dışarıdan bakan biri "Ne güzel işte kolayca paylaşıyoruz " diyebilir ama işin özü o değil .. Eğer ki her bir yeni IOS de bir sosyal ağ entegrasynu olacaksa IOS sosyal uygulama çöplüğüne döner . Benim beklentim seneye FORSQUARE entegrasyonu .. Halbuki Android kullananlar bilir ki istediğin şeyi paylaşırsın ve eğer ki telefonunda Facebook ya da Twitter , hiç olmadı Google+ uygulaması varsa kolayca paylaşırsın .. Yani hangi ağ olacağına sen karar verirsin .

Sonuç olarak IOS 6 sadece cihaz satmak için çıkarılmış bir işletim sistemi . Şu an IOS 5 kullanıyorum ve sırf IOS 6 için kesinlikle yeni  cihaz almam .. Siz de almayın .. Steve Jobs bu hali görseydi heralde Apple ı kapatırdı :)

3 Haziran 2012 Pazar

Sıkılmadık mı Gençler?


Merhaba ... Okul - Sunum - IOS - Staj -Programlar derken artık sıkıldığımı fark ettim..Ya üst üste geldikleri için ya da artık o kadar da zevk alamadığım için ..
Aslında her sene final haftasının 2. - 3. günlerinde olurdu..Ama bu dönem sunumlar final temposunda geçtiği için bu sıkılma çok daha erken geldi ...
Halbuki ne hiçbir finale girdik ne de staj a başladım ne de Ramazan geldi ... Öğrenci olmayı seviyorum ama bi de şu extraları olmasa ... Sanırım benim istediğim öğrencilik tarzi (Lise - Sınavlar) :) ... Yani okul bildiğin düz okul olsun , ama içinde sınav olmasın .. Biz zaten eğlenecek bişey buluruz ...
Bi de şimdi işin içine yaz da giriyo .. Yani okul bittiğinde bi de staj a başlıyoruz .. Başlamasak ne güzel olur aslında ..Yani yaz bize kalsa .. Evimizde rahat rahat otursak .. Belki bi yerlere tatile gitsek , denize girsek , dengesizce yansak falan
Ama bi gerçek var ki bu aralar benim istediklerim olmucak ... Sadece isteğim az hasar alarak atlatmak ... Sanırım tatil vakti benim için çoktan geldi ..İyi bir tatil şart

29 Mayıs 2012 Salı

Apple IOS Uygulamamı Reddetti..Raund 1


Merhaba .. Önceki yazımda 2 günde yaptığım IOS uygulamasından bahsettim..Uygulamayı hatırlatmak gerekirse yaptığı temel olarak her gün internet sitesindeki bilgiyi parse etmek ve veritabanına eklemek .. Parse edildiği zaman kullanıcıya Notification ile göstermek ve istediği zaman kayıtları görmesini sağlamak .. Kayıtları görürken de 1 tane daha kısıtlama var .. Tümü - Okunmayan - Okunan
Uygulamayı 2 günde yaptım ... Gururla AppStore a yolladım ve kabul edileceğine %100 gözüyle bakıyodum ..Çünkü kendimi bile aşarak çok güzel bi iş ortaya çıkardım , hem de bu kadar kısa bi sürede ..Yani Android uygulamasından daha güzel oldu desem sorun olmaz heralde..
Uygulamayı AppStore a gönderdikten sanırım 1 hafta sonra RED cevabı geldi .. Şu an uygulama iconunun yanında kırmızı işaret var ve bu çok sinir bozucu ..Uygulamayı niye reddettiler diye baktım ve daha önce görmediğim bi neden gördüm ->"Web e çok bağımlı olması" .. Yani ingilizcesiyle "
  • 2.12: Apps that are not very useful, are simply web sites bundled as apps, or do not provide any lasting entertainment value may be rejected "
 İşin biraz daha özüne inersek ... Gerçekte denen şey şu -> "the App Store does not accept or distribute web apps."  Yazıyı ben bold yapmadım onlar yaptı ... Yani diyoki web uygulamasını süsleyip IOS uygulaması yaparsan yanımıza gelme ..
Uygulama gerçekten de web e %70 - %80 bağımlı .. Yani uygulamayı ilk açtığınızda eğer ki internet bağlantınız varsa sadece 1 tane kayıt görülüyo ve diğer kayıt için diğer günü bekliyosunuz .. Ama internet bağlantınız yoksa veritabanı bomboş ve ya internet bağlantısını açıcaksınız ya da güle güle ..
Aslında  pes de edebilirdim ve halaa edebilirim .. Ama geçmiş uygulamalardan edindiğim tecrübeyle Kore Mahallesindeki (Çorlu'da yaşayanlar bilir) insanlar kadar çingene olucam ...
Şimdilik ek olarak düşündüğüm şey veritabanını başlangıçta 30-40 kayıtla doldurmak , sonradan web deng geenleri üzerine eklemek ... Gerekirse 1 buton koyucam tekrar incelemeye yollucam .. İllaa ki birisi kabul edicek ya da bu böyle sonsuza kadar sürücek ...
Yani Raund 1 de yenik durumdayım ama maç daha yeni başladı :)

20 Mayıs 2012 Pazar

2 Günde 1 IOS uygulaması..Hem de Bitti :)


Merhaba ... Önceki yazımda IOS projesinden bahsetmiştim ve hedef olarak bugünü vermiştim..Proje bitti ve App Store a yolladım ... Dünki yazımda 1-2 küçük sorundan bahsetmiştim , veritabanından sorgulama yaparken "out of memory" hatası .. Hatanın 2 tane kaynağı olabilir .. 1 - memory management , 2-benim küçük saçmalıklarım ... Tahmin ettiğim üzere 2.seçenk çıktı ...
Veritabanında okundu bilgisi tutmak için "okundu" kolonu tuttum ve basit olarak okunduysa "1" okunmadıysa "0" olucaktı .. Ben de sadece okunmamışlar ya da sadece okunanları filtrelemek için basit bir where ile sorgu yapıyodum ve bana sonuç dönmüyodu  , sadece "out of memory "hatası dönüyodu .
Bugün bidaha baktığımda gördüm ki "where" kısmından sonra "okundu"  değil "okunan" diye arıyomuşum ... Yani olmuyan kolonda sorgu .. Düzelttikten sonra sorgu çalıştı ve istediğim işi yaptı .. Halaa "out of memory" hatası var ama sorun değil , istediğim şeyler oluyo ...
Projeyi bitirdikten sonra hemen Android uygulamasındaki gibi resimleri koydum , Android uyguamasında olmayan Splash ekranı koydum .. Sanırım Android den daha garanti olan Notification u koydum ... Aslında Notification u deneme fırsatım olmadı .. Çünkü Notification günde 1 geliyo ve ben beklemedim .. Bu yazıyı yazarken dedim ki bari 1 dakikada 1 notification vercek şekilde deniyim , böylece anlarım olucak mı diye , derken ipad i açtığımda karşımda yaklaşık olarak 4 tane uygulama notification u geldi .. Sorun değil..4 tane de iyidir...
Bu uygulama güzel ve hızlı oldu ... Artık bana ilerisi için çok büyük referans olucak ... Ayrıca uygulamanın da kaynak kodlarını açtım .. İsteyenler için link : http://www.4shared.com/zip/FHmydOvR/Gunluk_Hadis_IOS_Kaynak_Kodlar.html ...
Şimdilik Apple ın uygulamayı kabul etmesini umuyorum ... Uygulamada reklam yok .. Kim ne kadar sevdi , ne kadar bakıyo sadece Apple sitesinden bakıcam ve tabii ki güzel yorumlardan :) ...
Bu küçük haftasonuna bu kadar iyi bir proje  sıkıştırmak beni programlama açısından çok rahatlattı ... O kadar IOS PDF si okuduktan sonra extra kütüphane kullanarak bunları yapmak iyi geldi...


19 Mayıs 2012 Cumartesi

2 Günde 1 IOS Projesi Denemesi .. Hem de Notification lu


Merhaba ... Her yazdığım yazının bi hikayesi oluyo aslında ... Bu yazıyı da tahmin edileceği gibi bi olay sonrasında yazma isteği duydum...
Bugün IOS yazim dedim , yazarken de Notification ları merak ettim..Daha doğrusu bu adamlar nasıl bu kadar güzel notificationları veriyo .. Nasıl gelmesi gerektiğini biliyo falan .. daha sonra araştırdığımda 2 tür notification sayılacak şey gördüm .. 1 Web servisin programı uyandırmak için yolladığı notification (Haber uygulamaları) ... Diğeri de uygulama içinde yaptığın , web tarafıyla fazla alakalı olmayan tarafı ...
Daha sonra olay gelişti ve Günlük Hadis in iphone versiyonuna dönüştü..Önceleri sadece HTML i parse ediyodum .. Sonradan Notification ile her gün HTML parse et , kullanıcıya göster..Daha sonra Veritabanına kaydet , Veritabanı varsa 2 tane bölümümüz oldu (Bugün - Tüm kayıtlar) ... İşte o anda Tabbar devreye giriyo ... Daha sonra Tüm kayıtlar için de filtreleme yap (Tümü - Okumayanlar - Okunanlar ).Orda da devreye UIActionSheet devreye giriyo ve problem tam da orda başlıyo..

Veritabanında olan kayıtlar belli (id integer primary key autoincrement,tarih text,hadis text,okundu text)...eğer okunduysa okundu kolonu "1" okunmadıysa "0" olucak...Ama gel gör ki basit bir where sorgusunda bile hata veriyo .. Hata "out of memory" ... Neyden kaynaklandığını pek anlamadım ama şuan saat 02:05 ve ben yarım saat önce zaten pes etmiştim ... Yarın devam edicem..

 Sorunun nerden kaynaklandığını bilmemekle beraber tahmini olarak şunları düşünüyorum :
Ne kadar obje - class - IBOUTLET varsa türettiğim hiçbirini release etmedim..Aslında bazılarını release etmeme gerek yok çüknü XCode zaten bu işi benim için yapıyo .. Ama geri kalan IBOUTLET bozuntularını bi yerlerde "nil" etmem lazım ... Daha çok ViewDidUnload kısmında diye düşünüyorum , ama program bitmeden zaten program birkaç tane sayfa açıyo ... Belki üzerinde çalıştığım veritabanı nesnesini bi yerde kapatmadan diğer yerde açmaya çalışmış gibi bişey yapmış olabilirim..
Diğer seçenek ise  , uykusuzluk ve basit kod hatalarından kaynaklanan durumlar ..
Büyük ihtimalle 2.si olucak ama benim amacım uygulamayı yarın bitirip kendimi tebrik etmek ...
Uygulamanın son durumunu ve eğer çözebilirsem hatanın mantıklı sebebini ve çözümünü yazarım ..

17 Mayıs 2012 Perşembe

IOS , Sqlite ve Excel bütün olamayan 3 lü !


Merhaba ... Daha önceden IOS projesi yaptığımı söylemiştim ... Basit olarak yaptığım şey Excel de olan verileri Sqlite a çevirip IOS içinde listeleme , arama ve 1-2 basit şey yapmaktı .. Ama gel gör ki sorunlar hemen başladı ..
Öncelikle IOS in çok saçma bir Sqlite API si var .. Daha doğrusu insanı deli eden ... Sene olmuş 2012 , Android de mükemmel bir API var , ama IOS halaa o konuda çok zayıf kalmış .. Bu çok önemli bir sorun değil .. Yardımınıza açık kaynak kodlu dostlar yetişiyor :) ...
İkinci olarak da Excel sorunu ... IOS da doğal olarak Sqlite gibi Excel kullanımosunuz ...Sebebi de belli zaten .. Excel Microsoft un ve bedava vermiyo ...
İşte tam bu zamanda Excel verilerini kullanmak için tek bir seçenek kalıyo Excel i Sqlite a çevirmek .. Mantık olarak çok basit bişşey olması gerekirkern, sadece 1-2 tıklama ile çevirmek gerekirken beni en çok zorlayan şey oldu ..
Sorunlar üst üste geldi ... IOS geliştirmek için tabii ki MAC OS X kullanıyorum ve mecburum da zaten ... Çevirmek için 1 program buldum , o da tam çevirmiyor .. Herhangi bir hata aldığında "banane , ben sana yardım etmem" modunda ..Diyelim ki sorun yok , bu kez de kendisi sorun çıkarıyo ... Normalde kayıtların UTF-8 olması gerekirken Ingilizce de takılı kalıyo... Diğer çözümlerden bi tanesi olarak gördüğüm ise Firefox un Sqlite eklentisi .. Orda da 1-2 hatadan sonra saçmalamaya başlıyo ... Artık işlem yaptırmıyo ... Eklentiyi kaldırmak ve sonradan bi daha kurmak gerekiyo .. İşte bu saçmalıkların içinde başka yöntemler bulmak zorunda kaldım ...
Öncelikle Windows u açıp Excell i CSV ye çevirin... Dikkat -> Satırlarda ";" olmasın..sonradan CSV yi tekrar açıp Farklı Kaydet ile UTTF-8 olarak kaydedin ...  ... 2. olarak PHPMyAdmin i açın (Yüklü olduğunu varsaıyorum)...Orda Excel e uygun bir şekilde veritabanı ve tablo oluşturun ... Dikkat -> tablo kolonları UTF-8 türünde olsun ..Daha sonradan içe aktar ile CSV dosyanızı seçin , ayırma şekli doğal olarak "," siz onu ";" yapın .. İçe aktarmayı bekleyin.. Eğer ki şanslıysanız hepsini tek seferde ekler ..Benim gibi şanslı değilseniz CSV ile oynayıp kaldığınız yerden devam etmeniz gerekir ...
Kayıtlar sorunsuz eklendikten sonra kayıtları dışa aktarın .. Daha sonra Sqlite3 ü internet sitesinden indirim .. Ordadan da sql kodları yardımıyla veritabanı , kodlar ı oluştrun ve sql dosyanızı çalıştırın .. sonunda size bir sqlite veritabanı çıkıcak .. Eğer ki şanslıysanız sorunsuz biçimde kullanırsınız..

Bu yöntemlerden de anlıyacağımız , eğer ki bi proje geliştirmek istiyorsanız ve bu proje ne kadar dış kaynaklara bağlıysa veriminiz o kadar düşer ... Asıl işi kodlama ve tasarım değil çevirmeler alır ... İşte tam bu sorunu Sqlite çözüyo .. Yani sqlite IOS , Android , PHP gibi milyonlarca sisteme tam uyumlu olduğu için sizin işlerinizi daha verimli kılıyo .. eğer ki IOS için SQLIOS , Android için SQLANDROID , PHP için SQLPHP kullansaydık bugün sıkça kullandığımız birçok uygulamayı görmüyo olabilirdik...

Not : MAC OS X in kendi sqlite3 ü var ... eğer ki ".sqlite" uzantılı dosyanız varsa ordan da sqlite veritabanı oluşturabilirsiniz..

6 Mayıs 2012 Pazar

Android mi IOS mi hangisi mükemmel ?


Merhaba .... Önceki yazılarımda sitenin Android uygulamasını ve IOS uygulamasını yapmayaı düşündüğümü söyledim .. Fakat her zamanki gibi önyargılı yaklaştım ve " IOS belki olur , çok geç olur , geç olur  " falan yazdım ... Bunları yazarken sanki Android kısmını çook rahat yazıcakmışım gibi gösterdim..Ama hepsi önyargı ...

Android uygulamasında şimdi biraz sıkıntılar var .. Çözmem lazım .. Yaklaşık olarak 3-4 kütüphaneyi dışarıdan aldım .. En azından 3-4 tane de XML parser sistemi denedim .. Sonunda sanırım SAX ı seçtim .. Onun için de dışarıdan kütüphane aldım .. Tabii ki bu kadar kişiselleştirilebilir olması mükemmel ama Android in kendisinde yer alan XML Parser en basiti olmalıydı (Belki de SAX vardır )

IOS tarafında ise daha normal kontrolleri kullanamadığım için zaten XML Parse olayı hayal olarak geliyodu ... Ama gel gör ki NSXMLParser class ı mükemmel bir arayüz sunmuş .. Örnek bir projeyi incelerken gördüm ve resmen "işte bu " dedim ...

Android de her connection dan sonra bir inputstream döner ve siz ona göre bişey yaparsınız .. Bazen okuması çok zahmetli olur ..Sanırım o java nın azizliğinden ..Ama IOS kısmında NSDATA ile o olay da resmen bitiyo .. Yani milyonlarca interface i implement etmen gerekmiyo .. Bu da zaman ve mantık tasarrufu ...

İşte tam bu zamanlarda çok karmaşık bi hal alıyorum .. Yani IOS u baştan beridir imkansız olarak görürüm ve ara ara bu durum gelişir..Bazen de böyle kolaylıklar ve pratiklikler görünce "saçmala " diyorum kendime .. Önyargılarım olmasaydı şimdi sanırım ikisinde de çok iyi olabilirdim..

Bu olaydan sonra sitenin IOS uygulaması için aklımda daha çok şimşekler çakmaya başlıcak .. Zaten kötü de olsa vizeler de bitti .. Artık "GERÇEK DÜNYA" uygulamarı yapmanın zamanı da geldi .. Hem de staj yeri ararken çok büyük yararı olur .. .Neyse sanırım bu kadar mükemmlik yeter ..

Sonuç olarak ikisinin de mükemmel olduğu yerler var ... Ama şu an C# tabanından gelmem dolayısıyla (Okul yüzünden ) Android bana göre mükemmelik açısından açık ara önde :) ...

Şimdi Androidçiler sevinebilir :) 

1 Mayıs 2012 Salı

Staj Avı Sezonu Başladı , Fuck mobilada !!!


Merhaba ... Geçen dönem olduğu gibi bu dönem de staj yapmam lazım ... Her yılın bu ayları öğrenciler iyi bir şirket bulmak için , firmalar da iyi öğrenciler bulmak için çabalar .. Ben de olnlardan biriydim ...

Geçen seneki stajım berbat geçtiği için bu seneki stajdan da fazla bişey beklemiyorum ... Bazen "bu staj mükemmel olucak , iş hayatına yawaştan merhaba diyeceksin" diyorum , bazen de" geçen seneki staj bok gibiydi .. Günleri bırak saatleri , dakikaları sayıyodum ... Bu sene de öyle olucak" diyorum ...

Geçen seneki stajdan bahsedicek olursak : Başlamadan önce çok büyük hayallerim vardı .. Yani Turkcell gibi büyük bir şirkette staj yapıcam demiyodum ama hiç olmazsa stajda çok şey öğrenicem , ona göre kendime yol çizicem diyodum ..İnternette gördüğüm bir şirkete başvurdum ve bizim eve çok yakındı .. Görüşmeye gittim ... Mobil programlama istediğimi , onun için geldiğimi söyledim .. Adam da "tamam , zaten bizim de bir Android projesi var onun içinde olursun " dedi.. Ama gel gör ki aynı adam staj süresi boyunca neredeyse hiç konuşmadı , projeden bahsetmedi  ,  sadece Apartman Yöneticisi gibi faturalarla uğraştı ...

Staja başlarken direkt olarak gördüm ki firma PHP ve WEB üzerine ... Benimle ilgilenen adamın dediği ilk şey "Linux kur ".. Lan ne alaka .. Ben Windows ta rahat rahat yazıyorum (Şimdi de MAC de yazıyorum) .. .Ama adam illaha Ubuntu üzerinde yaz dedi .. Bence insan rahat olduğu platformda yazmalı .. Hatta açıkkaynağa yeni başlayanlar için olan openhatch.org daki görevleri yapmamı istedi..Genel olarak görevler komut satırında taşı , sıkıştır , diff le , falan filan ... Yani o kadar da önemli şeyler değil .. Hem de tek başına çalışırken .. Fuck you ...

Daha sonra 2. saçmalık geldi..Ben dedim ki adama "Java ile Android yazıyorum " , adam sonradan Titanium Appcelerator diye bişey çıkardı .. Yok efendim neymiş " 1 kodla bütün platformlarda çalışıcak ,  hem de javascript javadan daha basit " .. Lan sana mı kalmış javascript mi java mı kolay .. Ben yazıcam ... 1-2 debelenmeden sonra dedim ki "Bunla olmuyo .. Boktan dökümantasyonu var ben java ile yazıcam (o zaman Cross Platformdan nefret ettim) " ... Zor bela onu da kabul etti .. Daha doğrusu verdiği söze geldik ... Bu arada yaklaşık 1.5 ay çöpe gitti .. Fuck mobilada

En sonunda dediğini Android de yaptım , beğenmedi bi daha yaptım , ilerleme istedi bi daha yaptım .. Böyle kısa kısa yazıyorum ama o aralarda hiç benimle ilgilenmedi neredeyse , sabah günaydın , akşam iyi akşamlar .. Çünkü adam da Android bilmiyo .. Yani yardım edeceği bişey yok ve de bana yardımı büyük ihtimalle zaman kaybı olarak görüyo .. Çünkü başka projeleri var ve diğer stajerler le de ilgilenmiyo... Fuck system

Normalde 20 gün gösterdiğim stajı 2 ay yaptım ve staj günüm bittiğinde adam dışarıdaydı .. Ben de mail attım : "Staj bitti , bu da proje " diye ... Daha sonra staj defterini imzalatmaya gittim , orda da umursamaz davrandı ... Fuck Onur Yalazi

Sonuç olarak staj beklediğim gibi hiç geçmedi ... Sadece kendi çabamla bişeyler öğrendim ve iş hayatı , bazı insanlar (mobilada nın üst katı ) , para ve projelerden nefret ettim ... Fuck staj

İşte bütün bu sebeplerden dolayı stajdan fazla beklentim yok , ya da çok iyi şeyler olucak ve bu yazıyı gülerek okucam ... Yazı daha da uzayabilirdi , fakat bu kadar kin kusmak yeter...

Siz siz olun mobilada da staj yapmayın !!!



28 Nisan 2012 Cumartesi

IOS Sqlite3 saçmalığı - İnsan Gibi API


Merhaba .. IOS e uygulama geliştirirken hep Android gibi olsun isterim .. Yani Android de öğrendiklerimi burda da kolayca uygulayim..Ama gel gör ki öyle olmuyo ...
Veritabanı mobil uygulamalar için çok büyük rahatlık ve gereklilik ... Android , IOS , Bada , Symbian da hep Sqlite kullanılır..
Özelliklerini uzun uzun burda yazmaya gerek yok ... Hızlı , küçük falan filan ...
Android de Sqlite yazmak çok iyi..Yani java ile o kadar bütünleşmiş ki extra bi özen gerektirmiyo .. Yani tam bir programcının istiyeceği gibi .. Dışarıdan o kadar kütüphane almaya gerek yok ...
Ama gel gör ki işin bi de IOS kısmı var .. IOS kısmı diyince genelde iyi şeyler yazmıyorum ... Adamlar da sağolsunlar Sqlite3 destekliyo ama nasıl...
Normalde IOS yazarken Objective-C kullanırsın .. Yani String demezsin de NSString dersin...Ama gel gör ki Sqlite tarafına gelince objective-C güzelliklerini kullanamıyorsun..Yani biraz temele inmen gerekiyo .. O da bildiğimiz "C" oluyo .. Yani yazarken extra bi özen , bi emek gerekiyo .. İşte ben de onu hiç sevmem ...
Sonra da benim gibi düşünenen geliştiriciler de vardır diyerek başladım aramaya ve sonunda en insancası olan FMDatabase i buldum .. genel olarak ihtiyacım olan tüm işlemler var .. insert , uptade , select ....
İşte tam bu durumlarda bunları kullanmak zorunlu oluyo ... Bunu da kullanman için projene 3-5 tane dosya eklemek zorunda kalıyosun ... Bir de her projende eklemen lazım ...
Bence bu Apple ve IOS un lanetidir ..yani eğer ki Sqlite gibi temel bir veritabanı için bile insan gibi bir API veremiceksen fazla konuşmayacaksın .. Şu an IOS 5.1 ya da 5.2 deyiz ... Bence bu IOS 6 da da değişmeyecek , insanlar yine extra class lar kullanmak zorunda kalıcak ..
Neyse gece gece bu kadar kin kusmak yeter..

Bu Yazıyı Yazmamalıydım - Okul İşte !!


Merhaba...Başlık biraz fazla kararlı ve kesin olmuş olabilir ve siz de bu yazıyı okuyan sınırlı kişilerden biri olmuş olabilirsiniz (büyük ihtimalle silicem)...
Bu aralar notlar yüzünden kendimi sorgular oldum ... 3. sınıfın 2.dönemindeyim , alttan 3 tane dersim var..Hepsini vermem lazım yoksa sene uzatabilirim ve benim alttan olan derslerim dahil derslerim kötü ..Sadece Alpay hoca sağolsun... Bu her öğrencinin başına aralıklarla gelir..Lisede de başıma gelmişti..
İşte tam bu zamanlar kendimi fazlasıyla ve acımasızca sorgularım , neden diğerleri gibi alttan ders bırakmadan dönem geçmiyorum diye kenime ızdırap yaşatırım..Sonra da aklıma sözde programlama için ayırdığım o kadar zaman gelir..Sanki okula dersler için için değil de programlama için geliyorum gibi.. Sanırım bu yüzden programlama dersleri haricindeki dersleri salladım ve bunun yüzünden bu sorunları yazşıyorum...
İleride olacakları şimdiden az-çok kesirebiliyorum ... İş hayatına atılınca "keşke tek sorunum alttan dersler olsaydı" diyeceğim , yani bu sıkıntılar anlık .. Ama baş edemeyince bu sıkıntılar ömürlük gibi gözüküyo .. Sanırım her sınavlar açıklandığında ve her büte girişimde bu oluyo ve olucak (sınavlarda daha rahatım)...
Şu an ne yapmam gerektiğini ben de bilmiyorum .. Bazen sadece derslerine çalışan bi inek olayım diyorm bazen de okuldan atılan başarılı bi girişimci .. Şimdilik ikisi de olmuyo ve olucak gibi de değil ... Ruh halime göre bu ikisi arasında dolaşıyorum ...
Anlıyacağınız yazdıklarım sizin de yaşadığınız ya da yaşayacağınız sıradan ve sıkıcı şeylerden ... Ama her kez illa ki bi ara YETER LAANNN demiştir..İşte bu aralar o haldeyim..

17 Nisan 2012 Salı

Sınavlar ve Boşa Akan Zaman


Merhaba ... Bu aralar ne zaman sınavımız olsa kod yazmayı %100 bırakıyorum...O anda tek düşündüğüm sınava çalışmak değil tabii ki .. Zaten 24 saat de sınava çalışmıyorum ama sınav zamanlarında kod yazarsam kendimi suçlu hissediyorum..
Lanet "Fizik 2" dersini 2 senedir alıyorum ve daha veremedim..Eğer ki zamanında ben de diğerleri gibi çok sıkı bi şekilde fizix çalışsaydım belki şuan o dersi alttan almıcaktım...
Ama onlar fizix e extra kafa yorarken ben programlamaya bakmasaydım şu an blog yazma ihtiyacım olmucaktı..
3.sınıfın 2. dönemindeyim ve Bil. Müh. öğrenicisi olarak kendimi en çok ve en rahat geliştirebileceğim dönemindeyim(şu ana kadar gördüğüm kadarıyla) .. Ama şu ana kadar 1-2 ayı boşuna  harcadım ve bu da canımı sıkmaya başladı ... Sanırım eskisi kadar heyecanım kalmadı ya da kendime fazla güveniyorum..
Bu kadar eleştiriden sonra kendime yapacağım tek çıkarım : Vizelerden sonra çok oku , çok kod yaz !!
KENDİNİ KANDIRMA YÖNTEMİ 1442

7 Nisan 2012 Cumartesi

Twitter için Uygulama Yazmadan Önce Bilinmesi Gerekenler !!


Merhaba ... Bu yazıyı yazmaya öğlen saatlerinde yazmaya karar vermiştim ama o zaman verdiğim karar kızgınlıklaydı ve büyük ihtimalle bolca küfür olucaktı .. Çünkü Twitter hiç sormadan , mail atmadan ve hiç uyarmadan uygulamamı "suspend" etti ... Bu suspend olan 2.uygulamam ...
İlk uygulamamı suspend ettiğinde mail attım , bekledim cevap gelir ve ben de ona göre bişey yaparım diye ama internette arayınca gördüm ki twitter o mesajlara fazla cevap atmıyo .. Yani genel olarak mail atanlar sonuçtan memnun değil ...
Ben de yeni uygulama yaptım ve onun üzerinden devam ettim..Sevindiğim nokta twitter ın bir uygulaman suspend halde iken başka uygulama açmana bişey dememesi ...
1.uygulamanın suspend olması ile ilgili attığım maile yaklaşık 15 gün sonra cevap geldi .. Benim sorum basitti .. "Neden uygulamamı kapattınız ? , Açmak için neler yapabilirim?". Gelen cevapta özet olarak şu yazıyodu ... "Ne zamandır mail atmadın , umarım sorunun çözülmüştür...".İşte tam o anda içimden ve dışımdan bayaaa bir küfür geçti . Ama genel olarak (en yumuşak olanı) "Gerizekalılar , mail atmadınız ki cevap verim ... Bi de umarım halletmişsinizdir diyosun ... Senin .....*****....fuck...****.......".
Fazla aldırmadım aslında çünkü 2.uygulamam gayet güzel çalışıyodu ... Bugün 2. uygulamamı da suspend ettiler ve artık alışmış bir şekilde yeni uygulama açtım , sitenin Android  uygulamasını da güncelledim(Zorunlu olarak 4.0 oldu) ... Artık alıştığım için bunlar benim toplam 30 dakikamı falan aldı .. Önceki tecrübelerime dayanarak da twitter a mail atmadım , atmıcam ...
Ben bu işte yeniyim , yani yanlışlarım olmuştur , belki de okumadan "okudum ve kabul ediyorum " yazan kısımdan bişeyi atlamışımdır ama www.twiwin.com un da uygulamasını iptal edince dedim ki twitter bu konuda çok rahat ve umursamaz ... "Siteye şu an giriş yapılamıyo düzeltilicek" mesajı koymuşlar ... Acaba onlar yeni uygulamamı açıcak yoksa uygulamasını geri mi alıcak ...
Ama twiwin in geliştiricisi bu yazıyı okursa olacaklar belli zaten ...
Sonuç olarak twitter için uygulama yazıcaksanız (dili hiç fark etmez) , twitter ın sorgusuz sualsiz sizin uygulamanızı kapatabileceği gerçeğini bilin ve ona göre yazın...Yani twitter geliştiriciler konusunda o kadar da iyi niyetli değil ... BKZ : "twitter 300 sorgu cimriliği"..

5 Nisan 2012 Perşembe

Dışarıya bir Proje Hem de IOS !!!


Merhaba ... Ben bu zamana kadar okulda ya da dışarıda kendimi hep Android biliyo olarak tanıttım , ya da dışarıdan öyle gözüktüm ... O taraftan 1-2 proje yaparım derken birileri benim Android ve  IOS yazdığımı hocama söylemiş ...
Android kısmını yazıyorum .. Biraz da kendime güveniyorum Yani sonuçta yazmışlığım var Android Market te de bayaa bi uygulamam var (Çoğu dandik ).App Store da üyeliğim var ve uygulamalar sadece Unity 3D ile yazıldı  , yani tek bir Objective-C kodu yok..
Hocanın yanına gittiğimde Android kısmını bana vericek ve ben de tamam dicem zannettim , ama bana IOS daha doğrusu Iphone kısmını vermek istediğini söyledi ...
Proje basitti , yani Android kısmını yaz deseydi tamam diyip yarın bi örneğini getirirdim..Ama iş IOS kısmı olunca "olur mu  , ne kadar zamanda olur , yapabilirmiyim" tam kestiremedim ve "ben bi bakim" dedim..
Baktığımda gördüm ki yapabilirim ... Yani o kadar da kasıcak bişey değil ama ben IOS konusunda çok yeniyim ve istekler de çeşitlenebilir.. Ama artık olucağı kadar diyerek kabul ettim...
Hocadan veritabanını aldıktan sonra çok şaşılacak bir biçimde 3-4 saatte taslağı bitti...Yani o taslak üzerine çok şey yapılabilir...
Konuştuğumuz herşeyi yaptım , yani istediği herşey var , kodlama açısından sorun yok , esnek , değiştirilebilir , diğer uygulamalara benzer..
Ama yaptığım şeyi gösterince nedense pek beğenilmedi .. Yani IOS e ilk defa kod yazıyorum , 1 günde harikalar yaratmışım , en önemlisi de elle tutulabilir birşey var önümüzde ve fazla beğenilmedi..
Allahtan beğenilmeyen kısmı çok da uzun bir şey değil ... Yapmam gereken sadece sql sorgusunu değiştirmek ve 1-2 düzenleme yapmak ...
Bu projeye başlarken bitirme hedefim en fazla 2 haftaydı ama hoca dönem sonuna kadar (6-7 hafta) diyince biraz cıvıma , biraz da stres geldi...
Bu projeyi başarıyla ve sıkılmadan bitirebilirsem IOS kısmında biraz daha ilerlicem ve artık kendimi IOS developer olarak tanıtıcam ...

Zorla IOS ve Beklenmeyen Iyi Gelişmeler


Merhaba ... Geçen yazımda nasıl isteyerek başlayan IOS öğrenme sürecinin zorla ya döndüğünden bahsettim...Normal olarak devam etseydim şöyle şeyler olucaktı :

-> Düzenli ve anlayarak gidicektim
-> Rahat olucaktım
-> Anlamadığım yerleri çok kolay atlıcaktım
-> Hesap vericeğim kimse olumucaktı
-> Birçok ayrıntı ezberlemeye çalışıcaktım
-> Forumlarda , Google da , Stackoverflow.com da arama yapmıcaktım

Göründüğü gibi iyi şeyler de var kötü şeyler de .. Benim en çok sevdiğim şey yani "rahatlık" var ... İyi ya da kötü fark etmez , rahatlık şart benim için . Bazen bu rahatlık sayesinde çok şeyler öğrendim bazen de yarıda bıraktım ...
Bir diğer şey ise anlamadığım yerleri atlamak..Mesela ben IOS de veritabanı konusuna daha önce bakmıştım ... Ama çok karmaşık gelmişti ... Ben de "niye Android kadar rahat değil" diye kızıp bırakmıştım veritabanı kısmını ... Veritabanı için extra dosya , kütüphane gerekiyodu ...
Ama şuanki projede veritabanı olmazsa olmaz ve de onu öğrenmem yaklaşık olarak 2-3 saatimi aldı (Benim için çok kısa) ...Bir de Custom Cell olayı ... Android kısmındaki BaseAdapter e denk geliyo .. Zamanında çok zorlanmıştım ve şimdi bile ezbere yapamam , bişeylere bakmam lazım . Ama IOS kısmında beklediğimden çok daha kolay şekilde halloluyo..
Yani zorunlu olarak öğrenmem gerekmeseydi belki veritabanını çok daha erteleyebilirdim , ya da hiç bakmayabilirdim..Madem öyle şimdi de zorunlu olması durumunda olanları ve olacakları yazim :

-> Veritabanı , Custom Cell gibi gözümde çokça büyüttüğüm konuları öğrenme zorunluluğu
-> Memnuniyet zorunluluğu
-> Zaman kısıtlaması
-> Projeyi hemen bitirme isteği
-> Herşeyi bilme (bilmiyosan kısa zamanda öğrenme) zorunluluğu
-> Araştırma - Karşılaştırma - Deneme 
-> NO RAHATLIK :)

Şimdi bunlara bakınca zorunlu olanlarla daha iyi sonuç aldım gibi görülebilir ama sonucu tam olarak ben de bilmiyorum ... Yani acaba çok mu hızlı gidiyo .. Sanki sadece sınav için çalışmak gibi ... Proje bitince herşeyi unut  , başka bi projeye atıl ..


30 Mart 2012 Cuma

İsteyerek Öğrenme VS Zorla Öğrenme



Merhaba ... Şu ana kadar programlama açısından yeni şeyleri zorla öğrendiğimi hatırlamam ... Okulda gördüğüm programlama derslerini sevdim.Kendi öğrendiklerimin bazılarını sevdim ve devam ettim , bazılarını biraz sevdim arada bakıyorum , bazılarını da hiç sevmedim direkt olarak bıraktım (PYTHON).
Zaten bir programlama dili öğrenirken isteyerek ve rahat bi şekilde öğrenmek lazım . Bu kural benim için %100 başarılı ... İşte bu yüzden öğrendiğim tüm programlama dilleri ile ilgili projeleri kendime yaptım . Yani dışarıdan birine zaman kısıtlaması olmadan bişey yapmadım . İstediğim zaman projeyi sabahlara kadar kodladım , istediğim zaman da istediğim yerinde bıraktım ( fazla olmadı) ...
Bu aralar da IOS programlamaya bakıyorum .. Severek ve isteyerek . Bir PDF buldum ve çok güzel anlatıyo .. Toplam 744 sayfa ve ben yaklaşık 1-1.5 haftada 368. sayfaya geldim..
Tam da 300.sayfalardayken hocam benim Android ve IOS yazdğımı duymuş .Aslında IOS yazmıyorum .. Sadece Unity3D ile yaptığım oyunları IOS için derliyorum . Yani özeli bi kodlama yok , android için olan kodlar neyse orada da o ..
Hocayla görüşmeye gittiğimde bana Android kısmını verir , IOS de yeniyim diyip reddederim diye düşündüm . Ama konu hep IOS etrafında dönmeye başladı ... Projesi varmış ve Andoroid + IOS olarak uygulamasını çıkartmak istiyomuşş..
Proje basit , yani Android kısmını en geç 3 günde yazarım..Ama iş IOS kısmına gelince bi karar vermek zor ... Yani IOS kodlamasını bilmediğim için hangi bölüme ne kadar ağırlık vermem lazım . Acaba genel olarak nerelerde takılırım fazla bir fikrim yok ... Sonuçta hepsi aynı mantık diye kendimi avutmaya çalışıyorum..
Durum böyle olunca kendi isteğim ve gazlamamla olan çalışma bir anda zorunlu çalışmaya döndü .. Ben de artık konuya kendimi nasıl kaptırdıysam hocaya "kodlama olarak zor olmaz" dedim ve üstüne milyon tane olasılık saydım ...
Öğrenmem gereken şeyler belli aslında ... Şu anlık 6 günüm var öğrenmem gereken konu sayısı yaklaşık 3 ya da 4 ...
O zamana kadar eğer ki öğrenebilirsem hocama olumlu cevap vericem biraz daha için içine kesin girmiş olucam ... Yada hocama olumsuz cevap vericem ve IOS bana zindan olmaya başlıcak ..
Artık 6 gün sonra neler olduğu hakkında bir hyazı daha yazarım..